Dt. Orkun Doğuş Bozkurt: “Edirne Sağlık Turizmi için gerekli fiziksel ve coğrafi şartlara sahip Türkiye’nin ender illerinden birisi”

Dt. Orkun Doğuş Bozkurt: “Edirne Sağlık Turizmi için gerekli fiziksel ve coğrafi şartlara sahip Türkiye’nin ender illerinden birisi”

• Sizi Tanıyabilir miyiz?

Dt. Orkun Doğuş Bozkurt: 28 Yaşındayım. İstanbul Çapa Tıp Fakültesi Diş Hekimliğinden mezunum. Mesleğim dışında müzikle ilgileniyorum. 22 Ekim’de şarkım yayınlanacak.  Üniversite yıllarımda müziğe başlayan ilgim hala devam ediyor. Müzikte ki çalışmalarımı yarı profesyonellikten tam profesyonelliğe taşıyorum. Aslında bizim meslek grubumuzdan, yani doktor camiasından müzikle ilgilenen birçok meslektaşım var. Fakülte de öğrenci iken, öğrenci arkadaşlarım bilir ki o yıllarında bu tür organizasyonlar yaygındır. Öğrencilik yıllarımda gitaristlik yapıyordum. Üniversitedeki hocalarım etkinlik olacağı zaman benimle iletişime geçerlerdi. Müzik grubumuz ile birçok davet ve çeşitli organizasyonlarda sahne almıştık. Onun dışında babam Gürsel Bozkurt 30 seneyi aşkın Edirne’de esnaf. Cafe Dinlenti ile başlayan serüven daha sonrasın da Dinlenti Park ve Leman Kültür olarak günümüze kadar geldi. Babamdan öğrendiğim esnaflık bambaşka bir şey. Ama elbette diş hekimliği daha farklı daha spesifik bir alan. Bizim işimiz el becerisi gerektiren, zanaat ve sanat gerektiren bir meslek. Elbette her işte emek var fakat benim için diş hekimliği hem görselliğe, hem işitselliğe, hem de sanata hitap ediyor. Bundan dolayı bende çok farklı anlam taşımakta. İstanbul Üniversitesinden mezun olduktan sonra yine İstanbul’da özel bir klinikte 1 yıl kadar çalıştım. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden yurt dışı kökenli çok hastamız oluyordu. Orada yeterli tecrübeyi kazandıktan sonra kendi şehrime dönmeyi istedim. Yaşam alanı olarak Edirne’ye çok bağlıyım. Şehrimizi çok seviyorum. Zaten kliniğimizin adı bile Dent22. 1 yılı aşkın süredir Edirne’de çalışmaktayım.

• Diş Sağlığı Denilince Sizce Ne Yapmamız Gerekiyor?

Dt. Orkun Doğuş Bozkurt: Öncelikle aslında çok basit olarak sabah ve akşam olmak üzere günde iki defa diş fırçalamak en önemlisi. Aslında bir diş hekimine 6 ayda 1 kontrole gitmek bununla beraber diş sağlığı hakkında hekimlerin önerilerine uymak gerekiyor. Aslında en basit olanı günde 2 defa diş fırçalamayı bile bazen doğru şekilde yapamıyoruz. Genelde hastalarımız ‘ hocam hangi diş macununu kullanalım? ‘ sorusuyla bize geliyor. Aslında diş sağlığı denince ilk önemli olan kural dişteki besin artıklarından kurtulmak onları gidermek. Sonrasında kişiden kişiye değişen bir süreç bu. Diş eti problemleri, çürük dişler ve kanal tedavisi gerektiren dişler için mutlaka diş hekimine başvurmaları gerekiyor. Ama aslında iş bu raddeye gelmeden korumak bizlerin elinde. Genetik faktörler de hastalarımızı zorlasa da yani aile öyküsünde dişlerini erken yaşta kaybeden kişiler bulunuyor ise mutlaka 6 ayda 1 defa kontrole gidilmesini önermekteyiz. Hayatta her zaman basit olanı yapmak zordur. Nasıl saç bakımı için berbere kuaföre gidiliyor ise diş kontrolüne de mutlaka gidilmesi gerekiyor. Çünkü hastalarımızın diş fırçalarken ulaşamadığı noktalar mutlaka oluyor.

• Kliniğiniz Çok Modern Makinalara Sahip. Bunlar ne işe yarıyor?

Dt. Orkun Doğuş Bozkurt: Edirne’de ilk olarak eksik gördüğümüz şey kliniğimizde implant tedavisi de uygulamaktayız. İmplant tedavilerinde en önemli araçlardan biri tomografi cihazı. Tomografi cihazı ile direk 3 boyutlu görüntü sağlıyoruz. Tomografi cihazı Edirne’de bildiğim kadarıyla sadece Trakya Üniversitesi’nde ve bizim kliniğimizde de mevcut. Böylelikle biz operasyon öncesinde direk sistem üzerinde implantın nereye gireceğini tespit ediyoruz ve operasyon öncesinde 3 boyutlu olarak planını oluşturuyoruz. Daha sonrasında geriye sadece uygulamak kalıyor. Aynı zamanda paranomik cihazımızda var. Paranomik cihazımızda sadece 2 boyutlu görüntüye ulaşabilmekteyiz. Evet, bu görüntülerden yararlanarak ta implant uygulanabilir ama 3 boyutlu bir görüntü kadar etkili olmaz. Çünkü 3 boyutlu cihazımızda kemik yapısının kalınlığını ve sadece implant tedavisi için değil kanal tedavisi yapılmış dişlerde oluşan kistlerin teşhis edilmesin de direk görüntülenmesinde faydası var. Onun dışında önemli unsurlardan biri de sterilizasyon. Bir diş kliniğinde havalandırma, cihazların sterilizasyonu, odaların, koltukların her yerin çok iyi şekilde steril edilmesi gerekiyor. O yüzden fark ettiyseniz bizim bütün odalarımızda cam mevcut. İçeriye temiz havayı rahat bir şekilde alabilelim diye bu şekilde dizayn edildi. Biz burada 3 hekim olarak çalışıyoruz ve daha butik bir şekilde birbirimiz ile bütün hastaları değerlendiriyoruz. Bazen bir hastada 3 hekim bile çalışabiliyor. Tabi ki el elden üstündür, göz gözden üstündür.

• Nasıl Bir Edirne Hayal Ediyorsunuz?

Dt. Orkun Doğuş Bozkurt: İstanbul gibi bir şehirde çalıştıktan sonra buraya gelince Edirne’nin potansiyelinin altında bir şehir olduğunu söyleyebilirim. Birincisi Avrupa’ya açılan birçok sınır kapısı olmasına rağmen buraya yapılan yatırımların az olduğunu düşünüyorum. Bu her sektör için geçerli. Daha iyi yatırımlar ve daha büyük projeler üretilebilir. Belki de sınır şehri olduğundan dolayı insanlar yatırım yapmak istemiyor olabilir. Aslında ben Edirne’nin sanayileşme açısından ilerde olabileceğini düşünüyorum. Benim yaş grubumda olan mühendis olan arkadaşlarım Edirne’de kendiişlerini kuramadıklarından dolayı farklı büyük şehirlerde iş buluyorlar.

• Peki Siz Edirne’ye Yatırım Yaparken Nasıl Karar Verebildiniz?

Dt. Orkun Doğuş Bozkurt: Tabi ki maliyet açısından bize yükü var ama ben burada da biraz gençlere ders düşüyor diyeyim. İstanbul’a ilk gittiğimde öğrencilik yıllarımda Edirne’ye dönmenin hayalini kurdum ve aynı zamanda İstanbul’da çalışmaya başladığımda şehrime döneceğim hayali ile bir çalışma rutini sağladım. O yüzden manevi olarak benim burada çalışmam adapte olmam daha kolay oldu. Birçok beyin göçü yapan arkadaşım Tıp, Diş Hekimliği, Mühendislik gibi kazanması daha zor olan bölümlerden mezunlar ama bu insanların çok azı şuanda Edirne’de yaşıyor. Biraz daha sanayileşme adına büyük şirketlerin burada kuracağı farklı iş alanları beyin göçü yapan arkadaşlarımızın da daha tatmin edici maaşlarla Edirne’de çalışıp burada kalabilmelerini sağlayabilir. Edirneli olan arkadaşlarımız da daha sonrasında burada karnım doyuyor mantığı ile burada kalmaya devam ederler ve Edirne daha fazla kalkınabilir. Bazen risk almak gerekiyor. Biz bu kliniğin açılma sürecinde 07.03.2020 tarihinde tam inşaata başlayacağız ki Covid-19 salgını başladı ve bizim inşaatımız anında durdu.

Maddi olarak yaptığımız yatırımı acaba telafi edecek miyiz? Daha sonra mı açsak? Gibi bir sürü soru işareti ile başladık ama hiç yılmadık. İlk günden itibaren aynı konforla hastalarımızı sürekli kontrollere çağırdık aynı kalitede sürdürme niyetindeyiz. Biraz daha genç yaşta bu işe başlamanın avantajlarını görüyorum diyebilirim. Bizim meslek maalesef ellerin, gözlerin, beynin vücudun çok iyi çalışmasını gerektiren bir meslek. Bizler gün içerisinde hasta başında sporcu gibi oluyoruz.

• Turizm Açısından Edirne’yi Nasıl Değerlendiriyorsunuz?

Dt. Orkun Doğuş Bozkurt: Açıkçası biz kliniğimizi Sağlık Turizminin avantajlarını düşünerek Edirne’de kurduk. İsini de Dent22 koyduk. Edirne Sağlık Turizmi için gerekli fiziksel coğrafi şartlara sahip Türkiye’nin ender illerinden birisi. Yurt dışından gelen hasta Edirne’de tedavi sürecini tamamlarken tarihi ve kültürel alanları da gezerek sıkılmadan vakit geçirebilir. Hem ulaşım açısından hem de yurt dışı hastalarımızın zaman açısından daha hızlı bir şekilde tedavi olmaları gerekiyor. Şehrimizden Almanya’ya, Fransa’ya geçip giden çok hastalarımız var. Bizim tedavilerimiz 1 haftalık bir sürede ya da daha az sürede biten tedavilerimiz oluyor. Turizm açısından değerlendirecek olursak eğer tedavi sürelerini biraz daha uzatarak burada kalmalarını sağlayabilmek. Yurt dışı fiyatlarına göre bizim burada maliyet olarak hem daha uygun hem de daha hızlı sonuçlar elde edebiliyorlar. Bizim öncelikli hedefimiz Edirne’mize hizmet etmek. İkinci hedefimiz ise Yurt dışı hastası ve sağlık turizmi. Yerel olmadan Ulusal olunamaz. Son olarak kliniğimizin ilk hastası Yurt dışı hastasıydı. Kendisi Almanya’da yaşayan Edirneli bir misafirimizdi.