Gül Ercan’ın Nostaljik Dokunuşuyla Edirne’nin Tarihi Klara Konağı, Yeniden Hayat Buluyor!

Yılların izlerini taşıyan Klara Konağı, nostaljik bir dokunuşla yeniden inşa edildi. Konağın yeni sahibi Gül Ercan, tarihi dokuyu koruyarak Edirne turizmine kazandırılan bu değerli yapının hikayesini ve gelecek planlarını bizimle paylaştı.

• Gül Hanım, Klara Konağı’nın büyüleyici hikayesini sizden dinlemek isteriz. Bu konakla yolunuz nasıl kesişti?

Gül Ercan: Ah, Klara Konağı’nın hikayesi gerçekten de zamanın derinliklerinden geliyor. Matmazel Klara, İspanya’dan Edirne’ye yerleşen Yahudi bir ailenin 11 çocuğundan biri; 9 erkek ve 2 kız kardeşten biri. Ailesi İsrail’e göç ederken o, çok sevdiği Edirne’de kalmayı tercih etmiş ve burada ölene dek yaşamış. 2014 yılında konağı ihale ile aldığımda, bu yapının sadece bir taş yığını olmadığını hissettim. Burası, Klara’nın anılarıyla dolu bir yuva olmuştu. Röleve projesi vilayet tarafından yapıldı, ancak restorasyon ve restitüsyon projelerini ben yaptırdım. Bu konağı yaşatmak benim için bir görevdi.

• Konağın restorasyon süreci uzun ve zahmetli olmuş. Bu süreçte neler yaşadınız?

Gül Ercan: Evet, 2016’da başladık restorasyona ve tam 8 yıl boyunca devam ettik. Her bir detayla tek tek ilgilendik; her bir taş, her bir köşe, tarihin bir parçasıydı. Tarihi dokuyu koruyarak, konağın nostaljik ruhunu yeniden canlandırmak benim için çok önemliydi. Şimdi ise, 10 odalı butik otel olarak hizmete açılmaya hazır. Klara’nın ruhu burada yaşıyor diyebilirim; adeta ona bir vefa borcumu ödüyorum.

• Konağın bugünkü haliyle Edirne için ne anlama geldiğini düşünüyorsunuz?

Gül Ercan: Edirne, tarih kokan bir şehir ve Klara Konağı da bu tarihin bir parçası. Valimiz Sayın Yunus Sezer’in de desteğiyle, Kaleiçi Konakları gibi tarihi yapılarımıza sahip çıkılıyor. Edirne’yi, Bulgaristan’ın Nesebar’ı ve Sozopol’u gibi tarihi ve turistik bir merkez haline getirmek için hep birlikte çalışıyoruz. Bu konak da bu büyük planın bir parçası. Ayrıca, kızım Gökçe Bahar Ercan da bu süreçte bana çok destek oldu. Kendisi, Edirne Devlet Türk Müziği ve Rumeli-Balkan Müzikleri Topluluğu’nun müdürü olarak görev yapıyor. Tarih ve kültüre olan bağlılığı ile bu konağın yeniden hayat bulmasında büyük payı var. Onun sayesinde konağımızda müzik dolu günler de yaşayacağız!

• Matmazel Klara’nın ünlü piyanist Vedat Kosal’ın büyük teyzesi olduğunu öğrendik. Bu bilgi sizi nasıl etkiledi?

Gül Ercan: Bu bilgi beni gerçekten derinden etkiledi. Düşünsenize, Vedat Kosal gibi bir müzik dehasının ailesine ait bir yapıyı restore ediyorsunuz. Onun müzikle dolu dünyasına bir şekilde dokunmak, bana büyük bir gurur veriyor. Klara’nın bu konağı nasıl sevdiğini ve burada nasıl bir yaşam sürdüğünü hayal etmek bile büyüleyici. Üstelik kızım Gökçe’nin, konağın kültürel hayatına katkı sunacak olması bu deneyimi daha da anlamlı kılıyor. Onun sayesinde Klara Konağı’nda müzik hiç eksik olmayacak!

• Son olarak, Klara Konağı’nı ziyaret etmek isteyenlere bir mesajınız var mı?

Gül Ercan: Klara Konağı’na gelen herkes tarihle dolu bir yolculuğa çıkacak, bunu garanti edebilirim! Bir fincan kahveyle bahçemizde oturup Klara’nın ruhunu hissetmek, Edirne’ye gelenler için unutulmaz bir deneyim olacak. Kızım Gökçe’nin önderliğinde, konakta düzenleyeceğimiz müzik dinletileri de bu deneyimi daha da zenginleştirecek. Hepinizi bekliyoruz, bir de bakarsınız Matmazel Klara’nın ruhuyla sohbet ediyorsunuz! (Gülerek)

• Bu sıcak ve samimi röportaj için çok teşekkür ederiz Gül Hanım. Konağın açılışı için sabırsızlanıyoruz!

Gül Ercan: Ben de çok teşekkür ederim, kapımız her zaman açık!