SEÇİM DEĞİL, ÜRETİM ZAMANI

• Türkiye’nin tarihi istikrarına gölge düşürmeden, yerli üretim ve ekonomik büyümeye odaklanmalıyız.

Türkiye, son yıllarda siyasi ve ekonomik alanda önemli sınavlardan geçti. Ancak bugün geldiğimiz noktada, ülkemiz uzun bir aradan sonra yeniden güçlü ve istikrarlı bir yönetim dönemine adım atmış durumda. Bu sebeple erken seçim ya da ara seçim talepleri, sadece demokratik süreçlerin değil aynı zamanda toplumsal huzurun ve ekonomik istikrarın da gereksiz yere sorgulanmasına yol açar.

Tarihi Bir İstikrar Dönemi
Türkiye, yakın tarihinde sık sık seçim atmosferine girmiş bir ülke oldu. Bu durum, demokratik sürecin işlemesini gösterse de ekonomik belirsizlikleri ve siyasi kutuplaşmayı beraberinde getirdi. Ancak son dönemde sağlanan siyasi istikrar, uzun vadeli planlama yapabilmenin önünü açmış, devlet politikalarının sürekliliğini sağlamıştır. Bu da yatırımcı güvenini artırmış, toplumsal moral üzerinde olumlu etki yaratmıştır.

Yerli Üretim ve Ekonomik Odaklanma
Türkiye’nin bugün en büyük ihtiyaçlarından biri dışa bağımlılığı azaltmak ve kendi kaynaklarını en verimli şekilde değerlendirmektir. Bunun yolu da yerli üretime ağırlık vermekten geçiyor. Savunma sanayiinden tarıma, enerji yatırımlarından teknoloji üretimine kadar pek çok alanda atılan yerli adımlar, gelecek Türkiye’sini inşa edecek temelleri oluşturuyor. Bu süreçte siyasi istikrarın korunması, bu adımların kalıcı hale gelmesi açısından kritik öneme sahiptir.

Siyasi İrade ve Kararlılık
Devlet yönetimi, kısa vadeli çıkarlar veya anlık toplumsal taleplerle değil, uzun vadeli stratejilerle şekillenmelidir. Türkiye, kendi siyasetini dış baskılardan bağımsız, milli bir duruşla yönetmeye kararlı olmalıdır. Bu iradenin sürekliliği ancak güçlü liderlik ve toplumsal destekle mümkündür. Seçim tartışmaları, bu bütünlüğü zedeleme riski taşır.

Erken Seçim Gündemi Kimlere Yarar?
Bugün erken seçim taleplerini dillendiren çevrelerin bir kısmı, Türkiye’nin yakaladığı bu istikrarı sekteye uğratmayı hedeflemektedir. Seçim atmosferi her zaman ekonomik belirsizlik anlamına gelir; bu da hem içeride hem dışarıda spekülatif hareketlerin önünü açar. Oysa bugün Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu şey seçim değil, üretim; polemik değil, projedir.

Sonuç: Seçim Değil, Üretim Zamanı
Türkiye, tarihinin belki de en güçlü yürüyüşlerinden birini gerçekleştiriyor. Bu yürüyüşün sekteye uğramaması, hem ekonomik hem de siyasi istikrarın devamı ile mümkündür. Erken seçim değil, erken kalkınma için çalışmalıyız. Yerli üretim, güçlü ekonomi ve milli siyaset; Türkiye’nin önündeki en önemli üç sacayağıdır. Bu sacayaklarını sağlamlaştırmak için zaman, tartışma değil icraat zamanıdır.

Erkin Sabit Şavuot
Bilgisayar Yüksek Mühendisi, Araştırmacı Yazar
Doğu Türkistan Cumhuriyeti Hükümeti Başbakanı
Turan Konfederasyonu Genel Başkanı
Ankara Meclisi Anadolu Birliği Başkan Yardımcısı
Uygur Federasyonu Genel Başkanı
Dünya Barış Elçileri Uzakdoğu Direktörü
Uluslararası Basın Yayın Konfederasyonu Diplomasi Direktörü
Uzakdoğu Ticaret Yatırım Finans Konseyi Temsilcisi
Turan Kızılelma Teşkilatı Genel Başkanı
Turan Devletleri Teşkilatı Stratejik Araştırma Başkanı
İletişim: 0535 795 1111, 0536 982 0000
E-posta: turangrup1111@gmail.com