Cenk Dilmeç: “İnsanları Edirne’ye çekecek daha fazla unsur yaratmak gerekiyor. Edirne’de Tunca ve Meriç gibi iki nimet varken bu nehirlerin nimetlerinden yararlanılamadığını görüyoruz. Bu nehirlerin kenarlarına daha fazla sosyal tesis yapmak gerekiyor. Kafeler, oteller vs. Bununla beraber nehir temizlenerek sallar ve tekneler ile nehir üzerinde gezintiler yapılması gibi bir hayalim de var. Meriç ve Tunca etrafına yürüyüş yolu, koşu yolu yapılması gerektiğini de düşünüyorum.”
Cenk Dilmeç: “İnsanları Edirne’ye çekecek daha fazla unsur yaratmak gerekiyor. Edirne’de Tunca ve Meriç gibi iki nimet varken bu nehirlerin nimetlerinden yararlanılamadığını görüyoruz. Bu nehirlerin kenarlarına daha fazla sosyal tesis yapmak gerekiyor. Kafeler, oteller vs. Bununla beraber nehir temizlenerek sallar ve tekneler ile nehir üzerinde gezintiler yapılması gibi bir hayalim de var. Meriç ve Tunca etrafına yürüyüş yolu, koşu yolu yapılması gerektiğini de düşünüyorum.”
- Kaç yıldır cep telefonu tamir işiyle meşgulsünüz?
Cenk Dilmeç: 2004 yılından beri bu işin içindeyim. 2004’ün Aralık ayında ilk dükkânımı açtım. Oldukça küçük bir dükkânda bu işe başladım. 16 yıldır işletmemizin başındayız.
- Yeni yani moda deyimle ‘sıfır’ telefon alırken nelere dikkat etmek gerekiyor?
Cenk Dilmeç: Öncelikle güvenli bir yer seçmek gerekiyor. Elektronik eşya satan mağazaları tercih etmek gerekiyor. Fason, merdiven altı yerler tercih edilmemeli. Fatura, garanti gibi önemli noktalara da dikkat etmek gerekiyor.
- Aldığımız telefon herhangi bir şekilde arızalanıp, bozulduğunda garanti diye tabir ettiğimiz işlem nasıl uygulanıyor?
Cenk Dilmeç: Cihazlar, mekanik olarak dışarıdan darbe ya da sıvı gördüğünde tekrar arıza verebilir ve garanti ile alakalı sıkıntı yaşanabilir elbette. Ama onun dışında telefonun yazılım ya da donanımında herhangi bir sıkıntı varsa garanti kapsamındadır. Biz de dükkanımızda her türlü telefon arızasını tamir etmeye gayret ediyoruz. Tabi ki piyasada birçok telefon markası var. Çok ciddi sıkıntılar yaşamamak adına Apple, Samsung, Huawei gibi ürünleri tercih etmenin mantıklı olacağı görüşündeyim. Huawei sektöre yeni girdiği için çok fazla arıza verir mi gibi sorular hala geçerli olmakla birlikte iyi bir marka olduğunu söyleyebilirim.
- İkinci el telefon alırken nelere dikkat etmek gerekiyor? Okurlarımıza bu konuda ne gibi tavsiyeler verirsiniz?
Cenk Dilmeç: Bu sıkıntılı bir iş elbette. Biz bu işi yıllardır yapmıyoruz. Çünkü fatura işi çok büyük problem. Bu işi yapacaksanız aldığınız cihazın faturasını, önceki sahibinden almanız gerekiyor. Kimse faturasız cihaz almasın. Çalıntı olabilir, hırsızlık yapılmış olabilir. İkincisi de satın aldıkları yerden, satın aldıklarına dair bir kağıt almaları gerekiyor. Gider pusulası kesmek gerekiyor mesela. Ama ikinci el telefon satan hiçbir yer bunu yapmıyor.
- Türkiye’de telefon almak bir ‘hastalık’ haline gelmiş durumda. İnsanlarımız en yenisini, en iyisini, en son sürümünü almak gibi bir ihtiyaç hissediyor. Telefon satışları an itibariyle nasıl? Edirne bu sektörü nasıl değerlendirirsiniz?
Cenk Dilmeç: Evet, yeni cep telefonu almak veya değiştirmek tarif ettiğiniz üzere bir hastalık haline gelmiş. Bir telefon markası üst bir sürüm çıkardığında insanlar koşa koşa almak ihtiyacı hissediyorlar. Bu durum gözle görülüyor. Bu yüzden de kendime şu soruyu sorar oldum: Türkiye’de ekonomik kriz var mı yok mu? Evet belki insanlar lüks tüketim olarak telefonların yeni sürümlerini alıyorlar ama borçlanarak bu alışverişi yapıyorlar. Son zamanlarda da telefon satışlarının düştüğünü belirtmek durumundayım; zira kredi kartı ile bol taksit uygulamasına sınırlama getirildi. İnsanlar da kredi kartı ile çok fazla taksit yapamadıkları için telefonu kredi kartları ile alamaz oldular. Bu yüzden tüm Türkiye’de olduğu gibi Edirne’de de bu sektörde bir daralma görüyorum. Bizim de işlerimiz bundan etkilendi elbette.
- Doğma büyüme Edirnelisiniz. Bir turizm şehri olarak Edirneli bir esnaf gözüyle şehrimizi değerlendirmenizi rica ediyoruz.
Cenk Dilmeç: Elbette ciddi eksiklikler var. İnsanları Edirne’ye çekecek daha fazla unsur yaratmak gerekiyor. Edirne’de Tunca ve Meriç gibi iki nimet varken bu nehirlerin nimetlerinden yararlanılamadığını görüyoruz. Bu nehirlerin kenarlarına daha fazla sosyal tesis yapmak gerekiyor. Kafeler, oteller vs. Bununla beraber nehir temizlenerek sallar ve tekneler ile nehir üzerinde gezintiler yapılması gibi bir hayalim de var. Meriç ve Tunca etrafına yürüyüş yolu, koşu yolu yapılması gerektiğini de düşünüyorum. Ayrıca insanların ailesiyle oturup, alkol de alabileceği nezih yerlere de ihtiyaç var. Neden nehir kenarında alkollü bir işletme yok? Ben bunu anlamakta zorlanıyorum. Elbette bunlar oldukça maliyetli bir iş ama Edirne’deki potansiyel harekete geçirilirse neden olmasın? Tarihi birçok konak var. Kaleiçi’nin durumu ortada. Bu konakları bir proje ile tekrar ayağa kaldırmak gerekiyor. Alipaşa çarşısından aşağı gitmek istemiyor artık. Kaleiçi artık Texas haline gelmiş, ne idüğü belirsiz insanların geceleri insanların güvenliğini tehdit ettiği bir yer haline gelmiş. Eskişehir Belediye Başkanının çalışmalarına gıpta ile bakıyorum. Kendisinin çalışmaları örnek alınmalı. İş bilenin, kılıç kuşananın derler. Yılmaz Büyükerşen bey de CHP’den seçilmiş bir belediye başkanı ancak kendisi para yok, yardım gelmiyor gibi bahanelerin arkasına asla sığınmıyor.
Sınır Ötesi Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.