Edirne’de Kadına Şiddet ve Hapis: Bir Sokak, Bir Kapı, Bir Vahşet
Bir kapı ardına kilitlenen sadece kadın değil, insanlıktır.

- Edirne Atatürk Mahallesi’nde ayrılmak isteyen genç bir kadın, erkek arkadaşının hem şiddetine uğradı hem de evde kilitlenerek özgürlüğünden mahrum bırakıldı. Kadının feryadı sokağa taştı, şüpheli gözaltına alındı.
Bir Kadın Daha Ayrılmak İstediği İçin Şiddet Gördü
Edirne’nin Atatürk Mahallesi 206. Sokak’taki sıradan bir apartman dairesi, bu kez sessizlik değil, çaresizlik yankılandı. İddiaya göre G.G. isimli genç kadın, ilişkiyi bitirmek istediğini söylediği erkek arkadaşı E.B.’nin öfkesine maruz kaldı.
Kapıyı Üzerine Kilitledi, Anahtarı Aşağı Attı
Olayın en çarpıcı yanı, E.B.’nin kadını darbettikten sonra kapıyı içeriden kilitleyip anahtarı da balkondan sokağa atmasıydı. G.G. hem fiziksel şiddete uğradı hem de adeta rehin alındı. Çığlıklarını duyan komşuların ihbarı üzerine olay yerine gelen güvenlik güçleri, kapıyı açtırarak kadını kurtardı. Şüpheli E.B. ise olay yerinde gözaltına alındı.
Toplum Olarak Bu Sessiz Çığlıklara Kulak Vermek Zorundayız
Kadına yönelik şiddetin artık münferit olay olmaktan çıkıp toplumsal bir yara haline geldiği bu dönemde, Edirne’de yaşanan bu vahim olay, herkesin vicdanını yeniden harekete geçirmelidir. Türk töresi, kadınını koruyan ve yücelten bir medeniyetin adıdır. Bu utanç verici tablo, sadece hukukla değil, toplumun irfanıyla da silinmelidir.
Kadının gözyaşıyla sarsılmayan millet, geleceğini ağlatmaya mahkûmdur.
About Author
Sınır Ötesi Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
Günümüz Türkiye’sinde bir kadının ‘ayrılmak istiyorum’ demesi bile hayati tehlike haline gelmişse, mesele artık sadece bireysel değil, milletin namusudur. Kadına uzanan el kırılmazsa, toplumun onuru da kırılır.