Emekli Banka Müdürü Bülent Yılmaz, Yalnızlığa ve Mahkeme Sürecine Yenildi
Edirne Şükrüpaşa’daki evinde ölü bulunan emekli banka müdürü Bülent Yılmaz’ın ölümü, yalnızlık ve adli süreçlerin gölgesindeki hayatını gündeme taşıdı.

- Edirne’de dolandırıcılık davasında yargılanan emekli banka müdürü Bülent Yılmaz, Şükrüpaşa Mahallesi’ndeki evinde yalnız başına ölü bulundu. Sağlık sorunları nedeniyle tutukluluğu ertelenmişti, hayatı yalnızlıkla son buldu.

Bülent Yılmaz
(Emekli Bankacı)
Bir Davanın Gölgesinde Son Bulan Hayat
Edirne’nin Şükrüpaşa Mahallesi Anadolu Sokak’taki Akasya 8 Apartmanı’nda yaşayan 75 yaşındaki emekli Denizbank Müdürü Bülent Yılmaz, günlerdir haber alınamayınca komşularının ihbarı üzerine polis ekipleri tarafından evinde ölü bulundu. Apartmana yayılan kötü koku, bir hayatın sessizce sona erdiğinin habercisi oldu.
Bülent Yılmaz, geçtiğimiz aylarda bir bankanın şube müdürü olarak görev yaparken nitelikli dolandırıcılık suçlamasıyla gündeme gelmiş, yaklaşık 8 milyon TL’lik mağduriyet iddiasıyla açılan davada sanıklar arasında yer almıştı. Yılmaz, sağlık sorunları nedeniyle tutukluluk süreci ertelendikten sonra malulen emekliye ayrılmış ve eşinden boşanmıştı.
Komşuluk Bağları ve Toplumsal Yalnızlık
Evinin kapısı açıldığında Bülent Yılmaz’ın cansız bedeniyle karşılaşıldı. Kesin ölüm sebebi yapılacak otopsi sonrası netleşecek. Ancak olay, hem yaşanan adli süreçlerin hem de yalnızlığa mahkûm edilen yaşlıların dramını bir kez daha gözler önüne serdi.
Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
“Bir insanı yalnızlığa mahkûm etmek, yavaş yavaş hayattan koparmaktır. Yalnızlık, toplumun en derin yaralarından biridir.”
About Author
Sınır Ötesi Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
Toplum olarak yaşlılarımıza sahip çıkamadığımız her gün, geleceğimizden de bir şeyler eksiliyor. Bu haber bir son değil, bir uyarıdır. Hepimizin başına gelebilir…
Bülent Yılmaz olayı hepimize ders olmalı. Adaletin gecikmesi, yalnızlığa terk edilmek ve insanın kendi çevresiyle bağını kaybetmesi böyle acı sonlar doğuruyor. Bu sadece bir kişiyle sınırlı değil; toplumun en zayıf halkalarının çürüdüğü yerde hepimiz kaybediyoruz.