Gürkan Göçmen: “Türkiye ekonomik bir savaşta, biz de bu savaşın askerleriyiz.”
Gürkan Göçmen: “Türkiye ekonomik bir savaşta, biz de bu savaşın askerleriyiz.”
- Sizi tanıyabilirmiyiz?
Gürkan Göçmen: Edirne’nin Tayakadın Köyündenim. Çiftçi bir aileden geliyorum. Çiftçilik, hayvancılık ve ticaretle uğraşıyorum. Tayakadın Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Başkanıyım. Şirketimiz bünyesinde, “Pelet, mangal kömürü, kereste, eski ve yeni travers, tomruk imalat ihracat ve satışı yapıyoruz. Birkaç gün önce de Cumhuriyet Kargo Yurtiçi ve Yurtdışı Taşımacılık A.Ş.’nin de Edirne şubesini şirketimiz bünyesine kattık.” İran’a ithalat amaçlı kereste imalatı yapıyorduk, fakat İran’a ambargo uygulandığı için beklemeye aldık. Şimdilik İsrail’e ihraç ettiğimiz tren raylarının altına döşenen traversleri imal ediyoruz. Türkiye’nin tüm bölgelerine de gerek tomruk, gerekse işlenmiş ağaç satışları gerçekleştiriyoruz. Yunanistan, Bulgaristan ve Belçika’ya ihraç ettiğimiz evlerde, iş yerlerinde, fabrikalarda, otellerde, pansiyonlarda, sitelerde, apartmanlarda, özel ve müstakil yerleşim birimlerinde, villalarda, yani ısı gerektiren tüm alanlarda kullanılabilir pelet (biokütle) yakıt üretimi yapıyoruz. Üretimimizi Kırklareli bölgesinde yapıyoruz ama bütün tesislerimizi Edirne merkeze yakın Tayakadın Sazlıdere mevkiine taşıma projemiz var. O konuda ki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Gerekli bütün makinalarımız hazır sadece pelet makinemiz birkaç güne kadar elimizde olacak.
Amacımız ekonomiye katkı sağlayıp istihdam yaratmak. Benim hiç dövizim olmadı, olmasını da istemiyorum. Hiçbir bankada vadeli veya kur korumalı hesabım olmadı olmasını istemiyorum. Biz pandemi döneminde dahi ticaret yaptık, istihdam yarattık. Ama kar ettik, zarar ettik o bizim sorunumuz önemli olan istihdam yarattık birlikte çalıştığımız insanların evlerine ekmek götürmelerini sağladık. Millet param yok diyor. Bu gün Trakya’da ki tatil bölgelerini gezseniz en az 3 milyon insan görürsünüz. Bu insanların haftalık ortalama harcaması en az 3 bin liradır. Toplamda 9 trilyon lira yapar. Tatil bölgelerinde günlük harcamalarda her zaman kredi kartı geçmez. Bu paranın 7 trilyonu nakit 2 trilyonu ise kredi kartı olarak harcanıyor. Demek ki para var. Allah kısmet ederse en fazla 2 ay sonra Edirne’de 45 – 50 kişiye istihdam sağlayacak tesislerimizi açmış olacağız.
Geçen sene Süloğlu Sanayisinin yanına akaryakıt istasyonu açıyorduk. Bütün projeleri hazırlamış, ruhsatlarını almış hatta taşeron firma ile de anlaşmıştık ama devlet akaryakıt istasyonu açmak isteyenlerden 2 milyon lira teminat yatırmaları şartı getirince durdurduk. Neden 2 milyon lira paramızı bağlayalım ki? O parayı akaryakıta ve tesisisin eklentilerine yatırmak daha rantablı olurdu. Devlet bizi önümüzü açacağına engel koyduğu için şimdilik askıya aldık. Türkiye ekonomik bir savaşta, bu savaşta galip gelmenin tek yolu yatırım yapmak ve istihdam yaratmak. Biz de bu savaşın askerleriyiz.
- Gürkan Bey, sizin birde bayan voleybol takımı ilgili çalışmalarınız vardı. Ondan da bahsedermisiniz?
Gürkan Göçmen: 2015 yılında kurulan Edirne Spor Bayan Voleybol takımı maddi imkânsızlıklar nedeni ile hak ettiği yere gelemiyordu. Yeni çıkan yasaya göre spor kulüplerinin şirketlere devredilebilme olanağı çıkınca yönetim kurulu başkanı olduğum Tayakadın Ltd. Şti. bünyesine bu kulübü aldık. İnşallah önümüzde ki sezon Kadın Voleybol Takımımız 2. Ligde boy gösterecek. Hedefimiz Sultanlar Ligi.
Uzun yıllardan bu yana Edirne’nin Voleybol liglerinde takımı yoktu, Tekirdağ ve Kırklareli bölgesinde Voleybol takımı çoğaldı. 2. Lig’de mücadele eden bir Edirne takımının olmayışı beni çok üzdü. Şirketimizin destekleriyle 2. Lig’e katılma kararı aldık. Federasyon ile yapılan görüşmeler sonrası lige katılım konusunda Çarşıspor ile anlaştık. Gerekli yazışmalar yapıldı. Federasyona katılım ücretini kulüp yöneticilerine verdik. Artık Voleybol ‘da Edirne’nin varlığı var. Burçin Geyik, Burcu Geyik, Nihal Çalışkan, Aslı Türker, Buse Özden, İrem Sevcan Yücekök, Deniz Yılmaz, Yağmur Kılıç, Almina Sezer kardeşlerimizle kulübüz adına sözleşme imzaladık.
- Edirneli bir iş insanı olarak, iyisi ile kötüsü ile Edirne’yi değerlendirirmisiniz?
Gürkan Göçmen: Edirne’de doğmuş, büyümüş birisi olarak ilimize çok değer veriyorum. Edirne merkeze bakacak olursak, eksiklerimiz var mı var. Ama gerek belediyemiz gerek ise valiliğimiz çok güzel çalışmalar yaparak bu eksikleri gidermeye çalışıyor. En önemlisi şehrin alt yapısı ve yolları idi. Son zamanda bu sorunun da büyük bir hızlılık içinde çözüldüğünü görüyorum. Alt yapısı bitirilen yollar hızla asfaltlanarak hizmete sokuluyor. Edirne’de yeni başlatılan “Üç Nehir, Bir Şehir” projesi var. Bu proje Edirne Belediyesi, Valilik ve Trakya Üniversitesi’nin müşterek yürütebileceği bir proje. Zaten tek bir kurumun altından kalkmasına imkân yok. Bittiğinde Edirne’nin geçmişte var olan kimliğine bütün ihtişamı ile tekrar kavuşacağına eminim. O zaman Edirne’ye oluk oluk turist akacaktır. 1585 tescilli tarihi eseriyle, İtalya’nın Floransa kentinden sonra metrekareye en çok tarihi eserin düştüğü ikinci Avrupa kenti Edirne, kültür, gastronomi, inanç ve doğa turizmindeki potansiyeliyle Türk ve Avrupalı turistlerden büyük ilgi görüyor. Bu ilgi o zaman yüzlerce kat artacaktır. Turizm bir ülkenin en büyük kazanç kaynağıdır. Ülkemize gelen turistler Türkiye’de kaldıkları süre içinde yaptıkları harcamalar ve giderken beraberlerinde götürdükleri mallar büyük emtia oluşturuyor. Devlette ülkeye daha fazla turist gelmesi daha fazla harcama yapması için elinden gelen kolaylığı oluşturuyor, katma değer yaratıyor. Örneğin son günlerde açıklanan Bulgar vatandaşlarının kimlikle Türkiye’ye girebilmesi buna örnektir. Biz ihracatçılar yurt dışına mal satarken toptan fiyatı ile mal satıyor, KDV istinası uyguluyoruz oysa yabancı ülke vatandaşları Türkiye’ye geldiklerinde malı biz imalatçılardan değil aracı firmalardan alıp KDV ödüyorlar. Sonuç olarak ülke hem döviz kazanıyor, hem pastadan daha fazla insan payını alıyor hem de devlet daha fazla vergi kazancı elde etmiş oluyor.
Sınır Ötesi Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.