İlhan Dinç: “Edirne’nin bir açık hava müzesi olmasına rağmen Edirneliler dahi şehrimizi iyi tanımıyorlar.”

0

İlhan Dinç: “Edirne’nin bir açık hava müzesi olmasına rağmen Edirneliler dahi şehrimizi iyi tanımıyorlar.”

  • Kendinizi tanıtır mısınız?

İlhan Dinç: Malatya’da doğdum. Öğretmenlik mesleğime 1999 yılında başladım. Farklı kurumlarda yönetici olarak çalıştım. Bu sene meslekte ki 21. Yılım. Bunun 19 yılında bilfiil idareci olarak çalıştım. Okul müdür yardımcılığı, okul müdürlüğü, şube müdürlüğü ve en nihayetinde 1 Temmuz 2019 itibariyle de Edirne Halk Eğitim Müdürlüğüne atandım.

  • Edirne Halk Eğitim Merkezinde ne gibi faaliyetler yürütüyorsunuz? Kısaca bahsetmenizi rica ediyoruz.

İlhan Dinç: Geçen yıl, 2018 yılında 1057 tane kursumuz açılmıştı. Bunlara katılım sayısı 21.213 idi. Bunun yanı sıra işbirliği yaptığımız kurum ve kuruluşlar var. Edirne Açık Ceza ve İnfaz Kurumu, Edirne Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumu, Edirne Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, Trakya Üniversitesi, Edirne I. Murat Devlet Hastanesi, Edirne İş-Kur, Edirne Ticaret ve Sanayi Odası, Edirne Esnaf ve Sanatkarlar Odası, çeşitli sivil toplum örgütleri gibi kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütleri ile iş birliği halindeyiz. Sivil toplum örgütlerine de Başkanlığını Sami Gültekin’in yapmakta olduğu Edirne Tarih Kültür Turizm Derneğini örnek olarak vermek mümkün. İşbirliği yaptığımız bu kuruluşlar ile çalışmalarımıza devam ediyoruz. Edirne bir tarih ve kültür şehri. Edirne Turizmin en önemli kalelerinden birisi. Bu yüzden bizler de el sanatları üzerine çalışmalar yapıyoruz. Dolayısıyla Edirne turizmine katkı sağlayacak işler yapmaya gayret ediyoruz. Edirne’mizi turizm alanında tanıtmak adına kursiyerlerimizin yaptığı ürünleri halk ile Edirne’ye gelen misafirlerimiz ile buluşturmaya çalışıyoruz.

Edirne’de ki Alipaşa Çarsısı, Bedesten, Arasta gibi kapalı çarşıların başkanları ile görüştük ve kursiyerlerimizin ürettiği ürünleri bir katalog bastırmak suretiyle tanıttık. Sayın valimiz Ekrem Cenalp’in himayelerinde başlattığımız proje kapsamında, üretebileceğimiz malzemelerin bir kataloğunu yaparak bunları esnaf arkadaşlarımıza gösterdik. An itibariyle katalog çalışmamızı yoğunlaştırdık ve esnafımız katalogdan, belirlediğimiz ürün kodları ile seçimler yaparak ürünlerden kaç adet istediğini bize belirtecekler. Bizler de esnafımız ile kursiyerlerimizin ürünlerini buluşturacağız. Amacımız, bayan kursiyerlerimizin ürettiklerinden kazanması ve aile ekonomisine destek olmalarını sağlamak.

Saraçlarda, kursiyerlerimizin yaptığı ürünleri teşhir edebileceğimiz ve satışa sunabileceğimiz küçük bir alan, küçük bir sokak belirleyerek burayı kullanmak gibi bir hayalimiz de var. Bunun için de görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Sayın valimizin talimatıyla Turizm İl Müdürlüğünün bilgi bürosunda orada stant açmak gibi bir fikir oluştu. İnsanların orada ürünü görerek, nereden temin edebileceğini görmesini istiyoruz. Yani yerli ve yabancı turistler bizzat Edirnelilerin ürettikleri ürünler ile şehrimize gelir gelmez buluşmuş olacaklar. Elbette Saraçlar Caddesi gibi bir noktada bir satış noktası belirlemek de en büyük hayallerimizden birisi.

  • Edirne turizmini ekonomik açıdan değerlendirmenizi istesek ne söylersiniz?

İlhan Dinç: Edirne şehri ekonomik buhranı hissetmedi diyebilirim. Özellikle Bulgar ve Yunan misafirlerimiz şehrimizi ayakta tutmaya çalışıyorlar. Bununla beraber döviz düşse bile insanların ayakları alıştı ve şehrimizi ziyaret etmeye devam edeceklerine inanıyorum. Elbette bu bizim için memnuniyet verici bir durum.

  • Edirne halk eğitim müdürü olarak gelecekte nasıl bir Edirne hayal ediyorsunuz?

İlhan Dinç: Güzel bir Edirne için öncelikle insanların birbirini daha çok sevmesi gerektiğini düşünüyorum. İnsanlar birbirini daha çok sevmeli ve saygı göstermeli. Şehrimiz, Osmanlı Devletine 92 yıl başkentlik yapmış bir şehir ve dünyada Floransa’dan sonra metre kareye en çok tarihi eser düşen şehir. Edirne’nin bir açık hava müzesi olmasına rağmen Edirneliler dahi şehrimizi iyi tanımıyorlar. Bana göre öncelikle Edirnelilere, Edirne’yi layığıyla tanıtmak gerekiyor. Bu iş okuldan başlar. Okuldan başlayarak, genç nesillere yaşadıkları şehrin tarihi güzelliklerini anlatmak zorundayız.

  • Sayın Müdürüm Edirne Türk ve Türlük kokan bir şehir. Burada Türk milletine hizmet etmiş birçok insan yaşamış ve Edirne’nin tarihi dokusuna katkıda bulunmuşlar. Türk Milliyetçiliği dendiği vakit aklınıza ne geliyor?

İlhan Dinç: Çok fazla düşünmeye gerek yok. Bu topraklar bizlere hibe edilmiş topraklar değil. Biz bu topraklarda atalarımızı bıraktık, ceddimiz bu toprakları yurt kılmak için canlarını verdiler. Biz bu toprakları kanla suladık. Bizler de bu Türk coğrafyasında, bunun nimetini ve kıymetini bilerek hareket edersek en büyük Türk Milliyetçisi olmuş oluruz. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün dediği gibi: ‘’Ben Türk’üm diyen herkes Türk’tür.’’ Bu düstur ile yaşıyor ve çalışıyoruz. Bana göre Türk Milliyetçiliği ırk milliyetçiliği değil, Laz’ı ile, Çerkez’i ile, Kürt’ü ile, Arnavut’u ile, Boşnak’ı ile ………. 72 milleti ile aynı toprakların üstünde yaşayanların kültürel bütünlüğüdür. Türk Milliyetçiliği kesinlikle bir partini veya kurumun tekelinde tutulacak kadar küçük kavram değildir. Bir Türkün üzüntüsü ile üzülüyorsak, sevinci ile seviniyorsak, havada uçan kendi uçağımızla, tarlada kendi ürettiğimiz traktörümüzle, terör mücadelesi veya tatbikatlarda kullandığımız kendi ürettiğimiz silahımızla, milyonlarca işçinin çalıştığı teknolojisini yaptığımız kendi fabrikalarımızla gurur duyabiliyorsak, tarihimize ve tarihi eserlerimize sahip çıkıyorsak ve bunları yapmak için var gücümüzle çalışıyorsak, bunların yapılması için vergimizi ödüyorsak biz Türk Milliyetçisiyiz demektir. Bu Türk Milleti sevgisidir, Türk Milliyetçiliği. Rengini şehit kanından alan al yıldızlı bayrağımızı başımızın üzerinde taşımak bizim gözümüzde Türk Milliyetçiliğidir. Türk Milliyetçiliği bizim gözümüzde Atatürk’ün çizdiği yoldur. Türk Birliği veya Turancılık ayrı bir olgudur. Hayallerinde Turancılık fikrini barındırmayan kişi zaten Türk Milliyetçisi olamaz.

  • Son olarak faaliyetleriniz hakkında söylemek istediğiniz bir şey var mı?

İlhan Dinç: Malumunuz 21 Aralık, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Edirne’yi ziyaret edişinin yıldönümü. Bizler de Halk Eğitim Merkezi olarak, valiliğimiz ve milli eğitim müdürlüğümüzün liderliğinde bir proje geliştirdik. Projemizin adı ‘Bir Taş da Sen Koy Edirne’ olarak belirlendi. Mozaik bir çalışma. Yaklaşık 300 kg taş kullanarak, 4000 civarı taş ile, Erasta’da 17 Aralık itibariyle çalışmamızı başlattık. Bu mozaiğin son taşını vali yardımcımız Ali Uysal beyefendi yerine koydular. Edirne’nin uygun bir yerinde bu çalışmamızı, Atatürk’ün anısına sergileyeceğiz. Projemizi duyan Edirne halkı, Erasta’ya gelerek bu projeye katkıda bulundular. Biz de bu projeyi 21 Aralık gününe denk getirerek, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü bir kez daha anmak istedik. Halkımızı böyle işlerin içine sokmaya devam edeceğiz. İstiyoruz ki halkımız şehrini sahiplensin. Ve bu böyle projelerle farkındalık olarak ortaya çıkacak.


Sınır Ötesi Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Sizinle ne düşündüğümüzü paylaştığımız gibi, sizin düşüncelerinizi de duymak istiyoruz! Yorumunuzu paylaşın, geri bildiriminizi bekliyoruz!

Sınır Ötesi Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin