Kardeşlik Zedeleniyor: Türk Devletleri’nden Rum Kesimine Büyükelçi Atamaları Türk Dünyasında Hayal Kırıklığı Yarattı

- Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan’ın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne büyükelçi ataması; KKTC’nin ve Türk milletinin haklı davasına ağır bir darbe olarak değerlendirildi.
Turan Devletleri Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Cengiz Gültekin yayınladığı basın açıklasında, “Türk Devletleri Teşkilatı’nın dört üyesinin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne art arda büyükelçi ataması, yalnızca diplomatik bir tercih değil; Türk milletinin gönlünde derin bir sarsıntıya sebep olmuştur. KKTC’nin hâlâ hak ettiği uluslararası tanınırlığı elde edememesi bir yana, Türk dünyasının öz kardeşlerinin, tarihi gerçekleri ve milli hassasiyetleri görmezden gelerek GKRY’yi “Kıbrıs Cumhuriyeti” olarak muhatap alması kabul edilemez bir vefasızlıktır.
Bu kararlar, AB’nin Orta Asya ülkelerine yönelik 12 milyar Euro’luk yatırım vaadiyle eş zamanlı gerçekleşmiş ve özellikle BMGK’nin 541 ve 550 sayılı kararlarına imza atılmasıyla birlikte, GKRY dışında hiçbir yapının –yani KKTC’nin– tanınmamasına dair açık beyanlarla perçinlenmiştir. Bu da gösteriyor ki mesele sadece ekonomi değil, aynı zamanda yön arayışıdır.
Kıbrıs davası, Türk milletinin namus davasıdır. Kıbrıs Türkü, 1974’te uğruna şehit verdiğimiz bir toprakta kendi geleceğini belirlemiş ve Türkiye Cumhuriyeti’nin güvencesi altında egemenliğini ilan etmiştir. Bugün bu iradeye göz yumanlar, sadece KKTC’yi değil, Türk milletinin tarihini, şehitlerini, geleceğini görmezden geliyor demektir.
AB ile yakınlaşmak uğruna verilen bu tavizler; Turan yolunda birlikte yürüme iradesine gölge düşürmektedir. Elbette her devlet kendi menfaatini düşünür; fakat kardeşlik, menfaat uğruna satılabilecek bir meta değildir.
Bizler Turan Devletleri Federasyonu olarak, bu kararları büyük bir endişeyle karşılıyor ve Türk devletlerini, attıkları bu adımların Türk Dünyası’ndaki kardeşlik duygusunu zedelediğini görmeye davet ediyoruz.
Turan yolculuğu elbette zorludur. Zira büyük idealler büyük imtihanlardan geçerek yükselir. Bu imtihanda kırılan yerden değil, birliğimizin özünden güç alacağız.
KKTC’nin tanınması sadece hukuki değil, aynı zamanda ahlaki ve tarihi bir zorunluluktur. TDT üyesi ülkelerin; kardeşlik hukukuna ve ortak tarihimize yakışır şekilde, KKTC ile diplomatik ilişkilerini geliştirmesi elzemdir.
Türklük bir bayrak gibidir; yere düşerse yalnız o kirlenmez, onu düşürenin de alnı kirlenir.” görüşlerine yer verdi.
Sınır Ötesi Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
Bu atamalar sadece diplomatik değil, vicdani bir kırılmadır. KKTC’nin tanınması için yıllardır verilen mücadeleye saygı gösterilmelidir. Türk devletleri birliğe giderken kardeşliğin ruhunu kaybetmemeli! Siz ne düşünüyorsunuz?