Salih Zileli: “Biz Edirne için elimizi taşın altına koymaya hazırız”
Salih Zileli: “Biz Edirne için elimizi taşın altına koymaya hazırız”
- Kendinizi tanıtır mısınız?
Salih Zileli: Aslen Amasya, Merzifonluyum… Serhat şehrimiz Edirne’ye üniversite okumak için geldim. Beş yıldır Edirne’de yaşıyorum. İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğrencisiyim. Aynı zamanda Edirne Ülkü Ocakları Başkanıyım.
- Edirne Ülkü Ocakları Başkanı ve bir öğrenci olarak, beş yıldır yaşadığınız şehri değerlendirmenizi rica ediyoruz.
Salih Zileli: İlk geldiğimde yabancıydım. Zaman geçtikçe gözlem
yapma şansım oldu. Gördüklerim beni üzüyor elbette. Beş yıl içerisinde şehirde gözle görülür bir değişim olmaması üzüntü verici bir durum. Şehrin sembolü olan Selimiye Camii’nin etrafı ben Edirne’ye ilk yerleştiğimde de mezbele idi. Bugün de durum farklı değil. Böylesine önemli bir tarihi eserin etrafındaki durum Edirne’de şehircilik planlamasının ve belediyeciliğin noksan olduğunun göstergesi.
Edirne deyince aklımıza yalnızca Selimiye Camii de gelmemeli. Serhat şehrimiz Floransa’dan sonra, dünyada metre kare başına en çok tarihi eser düşen ikinci şehir. Şehrimize gelenleri bir kenara bırakın, Beylerbeyi Camii’ni kim biliyor? Ya da Türkiye’nin en büyük ikinci şehitliğinin Edirne’deki şehitliğimiz olduğundan kaç kişi haberdar? Bunların reklamının da yeterli yapılmadığını görüyoruz, senelerdir. Edirne’nin tarihi eserlerinin tanıtılması için daha fazla afiş ve tanıtım çalışması yapılması gerektiğini düşünüyorum. Kaleiçi’nde kaderine terk edilmiş birçok konak var. Restorasyon yapılmayan, yıkılmaya yüz tutmuş binalar maalesef eski Edirne kültürünün muhafaza edilmesine de mani oluyor. Yolların durumu, belediyecilik hizmetleri konusunda konuşmak dahi istemiyorum. Herkes olanları görüyor ve farkında zaten. Maalesef bu farkında olma hali mahalli seçim sonuçlarına sirayet etmiyor, o da başka bir konu.
Şehrimizde çok başarılı, her daim Edirne için mücadele eden bir İl Kültür Turizm Müdürümüz var. Sayın Kemal Soytürk, biraz evvel bahsettiğimiz sorunlarla yakından ilgileniyor ve Edirne için bütün imkânlarını seferber ediyor. Onun ve valiliğin koordineli çalışmalarıyla daha doğru ve şehrin dokusuna temas eden çalışmaların ilerleyen süreçlerde hayata geçirileceğine inanıyorum. Bizler de Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşlarından birinin Edirne temsilcisi olarak elimizden gelen desteği vermeye hazırız. Ülkü Ocakları demek genç insan gücü demektir. Biz de Edirne’nin tanıtımı için birçok katkıda bulunabilir, birçok ilin Ülkü Ocağı temsilcilerini, genç arkadaşlarımızı Edirne’ye çağırarak şehrimizin tanıtımını yapabiliriz. Bunun tanıtım için çok faydalı olacağı kanaatindeyim ve ilerde inşallah bunu gerçekleştireceğiz.
- Salih Bey, Türk Milliyetçiliği kavramı üzerinde durmanızı rica ediyoruz. Türk Milliyetçiliği nedir ve nasıl öğretilir?
Salih Zileli: Babam Sosyal Bilgiler Öğretmeni. Bir öğretmen tarafından yetiştirildim. Küçük yaştan itibaren Türk milletinin kahramanlarını, zaferlerini tanıyarak ve babamdan dinleyerek büyüdüm. O nedenle bu kavramı küçük yaştan itibaren içimde hissettim ve benimsedim. Türk Milliyetçiliği demek ait olduğun vatanı, milleti, kültürü sevmek demektir. Devletimizin kuruluş felsefesinde de bu düstur vardır ve Türkiye Cumhuriyetini kuranlar da Türk Milliyetçisidir. Gazi Atatürk’ün fikir babasının da Türkçülüğün Esaslarını kaleme alan Ziya Gökalp Bey olduğunu unutmayalım. Türkiye Cumhuriyeti bu temel üzerine oturtulmuştur.
- Bir de ocak başkanlığı kimliğinizi ön plana alarak soralım: Edirne Ülkü Ocağı nasıl çalışmalar yapıyor?
Salih Zileli: Turan’ın başlangıcı ocaklardır. Biz Turan fikrinin gerçekleşmesi için gençlerle karınca kararınca çalışmalar yapıyoruz. Amacımız gençlerle bir araya gelerek Turan’a giden yolun taşlarını döşemek. Bu noktada yaptığımız çalışmalardan bahsedeyim. Azerbaycan konusu hala sıcak, hepimizin malumu… Ben bilhassa Edirnelilerin konuya uzak olduğu kanaatindeyim. Bu yüzden içeride Azerbaycan’ın haklı davasını vurucu bir biçimde anlatmamız gerekiyor. Biz de küçük ama etkili bir çalışma yaptık ve afiş bastırdık. Bastırdığımız afişleri şehrin her yerine, akla gelebilecek her yere astık. Amacımız toplumsal bir bilinç oluşturmak. Bununla beraber son zamanlarda kadın haklarını savunan çalışmalar da yaptık ve milletimize Türklerde kadının ne kadar önemli olduğunu, Türk milletinin temel taşı olduğunu anlatmaya çalıştık.
Kötü alışkanlıkları olan, damarındaki asil kanı kirleten genç kardeşlerimizi saplandıkları bataktan çıkarmak için de var gücümüzle mücadele ediyoruz. Temel mücadele alanlarımızdan birisi bu… Teşkilatımızın ana taşıyıcılarından birisi de disiplin. Gençlerin disiplinli yaşaması için gayret sarf ediyor ve merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in emaneti olan, Türk bayrağı gibi gördüğü gençleri başımızın üstünde taşıyoruz. Merhum Başbuğumuzun da ifade ettiği gibi, ‘’Türk gençleri Türk bayrağıdır. Onları lekeletmeyeceğiz, çiğnetmeyeceğiz, yere düşürmeyeceğiz’’ Allah’ın izniyle.
Sınır Ötesi Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.