Mikail Koç: “Edirne deprem bölgesi değil ama komşularımız Yunanistan, Bulgaristan, İstanbul, Çanakkale deprem bölgesinde. Deprem yüzlerce km’lik alanı etkiliyor”
Mikail Koç: “Edirne deprem bölgesi değil ama komşularımız Yunanistan, Bulgaristan, İstanbul, Çanakkale deprem bölgesinde. Deprem yüzlerce km’lik alanı etkiliyor”
- Sizi Tanıyabilirmiyiz?
Mikail Koç: Elazığlıyım, 22 senedir Edirne’de yaşıyorum. Elektrik – Elektronik Mühendisliği Bölümümde eğitim gördüm. Edirne’de kaldım. İnşaatlarda çalıştım, amelelik yaptım. Hala da yapmaya devam ediyorum. Nasır tutan ellerimden hiç utanmadım. Her zaman kıvanç duydum. 14 yıl önce şirket kurarak dekorasyon üzerine çalışmalar yaptık. 4 yıldır da çelik üzerine ARGE kısmı dahil olmak üzere çalışmalar yapıyorduk yaşanan depremden sonra çalışma ağırlığımızı binaların çelik güçlendirme malzemeleri kullanarak güçlendiriyoruz. Tuana şirketini insanları bir araya getirip birlikte çalışıp, devletimize vergimizi verdikten sonra kalan kazancı paylaşmak için kurdum. Arkadaşlarla birlikte çalışıyoruz, kazanıyoruz, devlete ve millete karşı olan yükümlülüklerimizi yerine getirdikten sonra kalanı paylaşıyoruz.
- Geçtiğimiz günlerde yaşanan 11 ilimizi vuran deprem olası yenilerini getireceği korkusunu da yeniden hatırlattı. Peki depreme karşı binalar nasıl güçlendirilir?
Mikail Koç: Deprem olduğunu duyunca ekibim ve arkadaşlarla birlikte aletlerimizi de alarak deprem bölgesine gittik. Deprem de televizyonda duyduklarımızla orada gördüklerimiz arasında çok büyük fark vardı. Hayal edilemeyecek çok büyük bir yıkım var. Biz ilk gidenlerdendik. Önce Kahramanmaraş’a oradan da Hatay’a gittik. Binaların yıkımının, altında kalan insanların yanında insani olarak da büyük yıkımlar vardı. Soğuk bir taraftan, ilk günlerde gıda yokluğu bir yandan hayatta kalan insanların feryadına yol açıyordu.
“Hatay, İslamiyet, Yahudilik ve Hıristiyanlık dinlerinin tüm mezheplerinin olduğu ‘inançlar mozaiği’ diye bilinen bir şehir. Asi Nehri’nin iki kenarına kurulu tarihi kent artık yok, çöktü. Ulu Camii, tarihi Meclis binası, belediye binası, postane, tarihi çarşı ve Künefeciler Sokağı çöktü. Habib-i Neccar Camii, Ortodoks kilisesi, Katolik kilisesi çöktü ve Alevilerin de ziyaret yerleri hasar gördü. Yani Hatay’ı ayakta tutan sosyal ve toplumsal dayanaklar çöktü.”
Her iki ilde de yaptığımız afet çalışmalarında yıkılan binalarda eksik malzeme kullanıldığı, yönetmeliklere uygun yapılmadığı dikkatimizi çekti. Babam halkani dille der, “Binanın yükü kadar topraktan hafriyat alınması lazım.” bu matematiksel olarak da ispatlanabilir.
Bir müteahhit bina yapacağı arsayı çok iyi etüt yapması lazım. Eğer binanın güçlü olması için yapacağı maliyet yüksekse, kurtarmıyorsa başka yere yapsın veya yapmasın. İnsanların can güvenliğini tehlikeye atmaya kimsenin hakkı yok. Bu konu mühendislik ve tecrübe işi.
Bunun için öncelikle bina güçlendirme firmalarıyla irtibata geçilmelidir. Söz konusu firma temsilcileri binaya gelip incelemelerde bulunacaklar ardından binanın ön güçlendirme projesini çıkartacaklar.
Burada amaç binanın mevcut durumunu ortaya çıkarmak yapılan çeşitli testlerde daha önce ne tür bir betonla yapıldığı projeye uygun olup olmadığı bina taşıyıcılarında farklı bir yük bulunup bulunmadığı ve daha birçok teknik testin yapılıp mevcut durumun tespitidir. Bu ön çalışma olmaksızın güçlendirme yapılmıyor. Bu ön çalışma yapılmadan binaya güçlendirme yapılıp yapılamayacağı anlaşılamıyor.
Ardından çıkarılan raporda binaya ne tür bir güçlendirme yapılacağının nelere ihtiyaç duyulduğunun listesi çıkarılıyor. Güçlendirme işi çeşitli tekniklerle yapılabildiği gibi en yaygın ve sağlam olanı kolonların genişletilmesi temelin derinleştirilmesi vs. uygulamalarını içeren betonarme güçlendirme. Bu tip güçlendirme bina ölçeğine göre ortalama 1 ay sürüyor.
- Güçlendirmenin getirdiği AVANTAJLAR nelerdir?
Mikail Koç: Güçlendirilen bina yeni bir projeyle sıfırdan ele alındığı için güçlendirme işi bittiğinde bina depreme dayanıklılık olarak sıfır bina haline geliyor. Özellikle büyük ölçekli güçlendirme firmaları güçlendirme sonrası binanın tadilat işini de yapıp anahtar teslim hizmet veriyorlar.
Eski bir bina güçlendirilip tadilatı da yapıldıktan sonra sıfır bina ile eşdeğer oluyor. Binanın yeri ve konumuna göre daire fiyatı %10 ile %70 arasında değer kazanıyor. Bu durumda güçlendirme binayı yıkıp yeniden yapmaktan daha az masraflı olacağı gibi (kimi binalarda hasar durumuna göre farklılık gösterse de) yeniden yapılan binalar eskisiyle aynı imarı alamadığından yapı küçülmek zorunda kalıyor.
Özellikle büyük şehirlerde ve değerli losyonlarda olan binalar güçlendirmeyi daha çok tercih ediyor. Böylece bina yerini ve konumunu ve ölçeğini koruyarak sıfır bir hal alıyor. Daire sakinleri hem gönül rahatlığıyla dairelerinde oturuyor hem de dairesinin fiyatı da artmış oluyor.
- Uzmanlara göre Marmara bölgesi için yeni bir deprem tehlikesinin zilleri çalıyor.
Mikail Koç: Üniversitelerde veya çeşitli sivil toplum kuruluşlarının düzenlediği seminerlerde “Deprem, Binalarımız ve Önlemler” konulu konferanslar veriliyor. Bu konferanslarda “Marmara’nın altındaki kırıkta belirtiler var. Marmara’nın altı fokur fokur kaynıyor” diyorlar.
Televizyon izlediğim Prof. Dr. Görür’ün konferansında şöyle konuştu: “1999’daki deprem olmasaydı Marmara Bölgesi şu an büyük bir risk altında olmayacaktı. Bu depremler Marmara Bölgesi’ni ve İstanbul’u topun ağzına itti. Kuzey Anadolu Fayı’nın depremleri batıya taşıma özelliği var.
1999 depremleri Marmara’nın altındaki kabuğu yükledi. Kuzey Anadolu Fayı’nın kuzeyindeki kara kütlesi her yıl güneyine doğru 2,5 santimetre hareket ediyor. Bu, 55 saniye süren 1999 depreminde Adapazarı’ndan Gölcük’e olan kara kütlesini batıya doğru 5,5 metre itelemesi demek. Yılda 2,5 santimetre batıya doğru gitmesi gereken blok, 55 saniyede 5,5 metre Marmara’nın kabuğuna doğru itildi. Bu da, Marmara altındaki kabuğun 250 senede biriktireceği enerjiyi 55 saniyede biriktirmesine neden oldu.”
- Kat mülkiyeti yasası ne diyor?
Mikail Koç: – ORTAK alanda tadilat için daire sahiplerinin oy birliği değil 5’te 4’ünün oyu yetecek.
– BİNADA iş yeri ve yıkım kararı için de oy birliği değil 5’te 4 yetecek.
– DEPREM tadilatını ödemeyen ayda %5 gecikme zammı ödeyecek.
- Güçlendirme yöntemleri nelerdir?
Mikail Koç: Betonarme kolonların güçlendirilmesi onların eksenel yük, moment ve kesme kuvveti taşıma güçlerinin artırılmasıdır. Bu işlem genellikle ya betonarme kesitin artırılması, kolona yeni donatılı en kesit eklenmesi ya da kolonun çelik bir kafes içine alınarak betona yandan destek verilerek taşıma gücünün artırılmasıdır.
Konulan çelik çerçeve de düşey yük taşıma gücünü artıracaktır. Betonarme kesitin artırılması ya kolonun bütün çevresinde olur buna “mantolama” ya da “gömlek geçirme” denir; ya da kolonun yalnızca iki kenarına yeni kesitler eklenir. Bu yöntem de “kanat ekleme” olarak nitelenir. Çelik kafes içine alarak güçlendirmede birbirinden farklı iki malzemenin birlikte çalışması için çelik kafes ile beton arasında tam bir yapışma ve çelik kafesin kolonun eksenel yükünden payı alacak biçimde kirişlere de bağlanmasıdır.
BETONARME KOLONLARIN “KANAT” EKLENEREK GÜÇLENDİRİLMESİ
Kolonlarda uygulanan bir başka güçlendirme biçimi kolonun iki yanına kanat biçiminde perde duvar eklenmesidir. Bu yöntem ile perdenin yatay donatısı kolonun yatay donatılarına kaynaklanmaktadır. Daha sonra betonlama ile eski kolon betonunun yeni perde betonu ile tek parça olarak birlikte çalışması sağlanmaktadır. Kanat eklenerek takviye edilmiş kolonlar üzerinde Ohkubo (1991) tarafından yapılan deneylerde kanatsız ve kanatlı kolonun yatay yükler altında davranışı incelenmiştir. Kanat eklenmiş kolonlar ya eğilme etkisinden ya da kesme etkisinden kırılmaktadır. Kolonlara kanat eklenmesi ile hem moment hem de kesme kuvveti taşıma gücü 2-3 kat artmaktadır. İnce olan kanatlardaki basınç bölgesi betonunun etriyelerle kısıtlanması oldukça güç olduğu için genellikle süneklik artışları az olmaktadır. Ancak Bush ve Diğerleri (1986) yaptıkları deneylerde kolona ekledikleri kanatlar, kolon kalınlığında olduğu ve çekirdek betonu etriyeler ve boyuna donatı ile iyi sarıldığı ve de eklenen bölüm ile eski bölümler arasında tam bir yapışma sağladıkları için yüksek süneklik gerçekleşmiştir. Bu nedenle kolonlara kanal eklenerek dayanım ve sünekliği artırılması için
1) eklenen kanatlarla kolon bir perdeye dönüştürülmeli,
2) kanalların uçlarında özel olarak kısıtlanmış uç elemanları olmalı,
3) kanatların kalınlığı uçlardaki beton çekirdek alanının etriyelerle kısıtlayabilecek kadar olmalı ve
4) kanat çekirdek betonu alanı toplanı kanal alanına yakın olmalıdır. Kanat eklenmiş kolonların davranışı başlangıçta perde duvar davranışına yaklaşmakta daha sonra kanatların hasarının gelişmesinden sonra kanatsız kolonun davranışına yaklaşmaktadır.
ÇELİK KAFES İÇİNE ALINARAK GÜÇLENDİRME
Betonarme kolonların güçlendirilmesi kolonu profil demirlerle bir kafes içine alma yöntemi ile de yapılabilir. Bu yöntem ile kolonun moment ve eksenel yük taşıma kapasitesinde önemli bir artış olmamaktadır. Ancak çabuk yapılabilen ve hasarlı kolonun artçı depremlerde daha çok hasar görmesini önleyen ve kolonun paralanıp dağılmasını engelleyen ve kolon betonuna yanal destek vererek dayanımı artıran bir onarım-askıya alma yöntemi olarak uygulanabilir. Kolonun çevresine yapılacak çelik kafes de köşebent ya da lama kullanılabilir. Çelik kafes ile betonun birbirine çok sıkı dokunması gerekir.
KOLONLARIN GÜÇLENDİRME YÖNTEMLERİNİN ETKİNLİĞİ
Değişik kolon güçlendirme yöntemlerinin karşılaştırmalı etkinliği verilmektedir. Ön dökümlü pano eklenmesi, çelik kafes içine alma, betonarme mantolamadan daha etkin görünmektedir. Çelik lama ya da karbon lifi ile sarma önemli bir kesme kuvveti taşıma gücü artışı sağlamadığı görülmektedir. Suleiman ve diğerleri (1991) yaptıkları tersinir moment ve eksene! Yükler altında deneylerde onarılmış kolon deney örneklerinin rijitliğinin monolotik olarak aynı boyutta ve donatıda yapılmış olan deney örneklerine göre % 75 kadar daha az olduğunu gözlemişlerdir.
Güçlendirilmiş, daha önceden hasar görmemişse, kolonlarda ise güçlendirmenin etkinliği monolotik olarak yapılmış kolonlardan farklı olmadığı gözlenmiştir. Bu deneylerde kolonlarda ki güçlendirilen en kesitin boyuna donatılar ankrajlanmıştır.
Tassios (1989) kolonların mantolanmasında değişik parametrelerin etkinliğini inceleyen çalışmalarında et kalınlığı 5 cm olan mantolamada, et kalınlığı 10 cm olan mantolamaya göre V- demirlerinin kuvvet aktarımına daha çok katkısı olduğunu, buna karşılık 10 cm et kalınlıklı mantolamada ise 5 cm et kalınlıklı mantolamaya göre eski ve yeni beton arasında sürtünmenin kuvvet aktarımına daha çok katkısı olduğunu görmüştür.
Ancak kuvvet aktarımında V-demirlerinin katkısı her zaman daha çoktur. Eski ve yeni beton arasında, diğer bir deyişle manto ile eski bolüm arasında rölatif bir kayma oluşunca, milimetre düzeyinde bile olsa, V-demirlerinin katkısı ile kuvvet aktarım miktarı artmaktadır. Burada sözü edilen kama donatısı ile kuvvet aktarma olayı gerçekleşmektedir.
- Edirne deprem haritasında deprem bölgesinin dışında kalıyor! Alınacak önlem konusunda ne kadar hassas olunmalı?
Mikail Koç: Edirne deprem bölgesinde değil ama komşularımız, Yunanistan, Bulgaristan, İstanbul, Çanakkale deprem bölgesinde. Olası bir deprem çevresinde ki yüzlerce kilometre karelik alanı etkiliyor. Bunun için mutlaka gerekli önlemleri almalıyız.
Sınır Ötesi Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.