“Nerede o eski Ramazanlar” diye hasret çekenler; Mevlana Selimiye Osmanlı Sofrası’nda buluşuyor
“Nerede o eski Ramazanlar” diye hasret çekenler; Mevlana Selimiye Osmanlı Sofrası’nda buluşuyor
- “Nerede o eski Ramazanlar” diye hasret çekenler için Osmanlı döneminde iftar sofralarından eksik olmayan aynı zamanda sık sık Saray mutfağında pişirilen lezzetleri, Osmanlı döneminde padişahların gözdesi, hatta bir hanedan geleneği. Köklü tarihimiz ve geleneklerimiz sayesinde ta Osmanlı’dan bu zamana kadar gelen nefis yemeklerin arayışında olanlar! Şerbetlerden çorbalara, kebaplardan farklı tatlılara kadar birbirinden farklı lezzetin bulunduğu Osmanlı Ramazan sofralarında aynı zamanda şifalı besinlerde yer alıyor. Edirne’nin tarihi zenginliklerini düşünerek aklınıza en geleneksel ve en lezzetli Osmanlı Sofrası, Mevlana Selimiye Osmanlı Sofrası’nın Ramazan ayına özel pişirdiği yemekleri mutlaka tatmalısınız. Ramazan ayına özel Osmanlı Saraylarında pişirilen enfes yemeklerin tatları harika.
Edirne, Şükrüpaşa Mahallesi’nde hizmete veren Mevlana Selimiye Osmanlı Sofrası sahibi Ali Yıldırım Dadakçı, Edirne’de ki 4’üncü şubeleri ile “Yemek sektöründe uzun yıllardır hizmet veriyoruz. Kapıkule ve Hamzabeyli Gümrük Kapılarında restoranlarımız var. Gümrük sahasının içinde restoranımız var. Yeni şubemizi Edirne’ye en iyi hizmeti vermek amacıyla açtık. İnşallah Allah mahcup etmez. Osmanlı’da ramazan sofralarında yemek, terbiyeli veya et sulu bir çorbayla başlar, et yemeği çeşitleri, pilav, çeşitli sebze yemekleriyle devam eder ve mutlaka tatlı ile tamamlanırdı. Sarayda en önemli başlangıç yemeği, yapımı 3-3,5 saat süren soğanlı yumurtaydı. Osmanlı döneminde et yemekleri ve pilav kadar tatlı da ayrı bir öneme sahiptir.” dedi.
“KONSEPTİMİZ NİŞANTAŞI KEBAPÇISI, FİYATLARIMIZ ESNAF LOKANTASI GİBİ”
Fiyatların uygun olduğunu vurgulayan Dadakçı, “Fiyat politikamız esnaf lokantası standardında, Konseptimiz Nişantaşı kebapçısı gibi. Bunun üzerine kesinlikle çıkmayacağız” ifadelerini kullandı.
Restoranın, Dünya Mutfağı aşçısı oğlu Görkem Dadakçı yönetiminde faaliyet göstereceğini belirten Dadakçı; “Oğlum Dünya Mutfağı aşçısıdır. Diğer taraftan, Siyaset Bilimleri ve Kamu yönetimi mezunu. İşlerin başında oğlum duruyor. Ben arka planda destek veriyorum. Ürünlerimizin hepsinde özel bir lezzet ve damak tadı olduğunu tüm misafirlerimiz hissediyor” dedi.
Sınır Ötesi Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.