Av. Barış Ateş: Edirne’yi Geleceğe Taşımak İçin Kaynakları Doğru Kullanmalıyız!

Av. Barış Ateş: “Edirne’yi layık olduğu noktaya taşıyabilmek için kaynakları doğru kullanmak her şeyin başı. Edirne’nin yönetimine talip olan kişiler, kaynakları doğru kullanamayacaklarsa, hangi siyasi partiye mensup olurlarsa olsunlar, pırlanta dahi olsalar işe yaramazlar.”

Av. Barış Ateş, anne tarafından Bulgaristan, baba tarafından Yunanistan göçmeni. Ailesi, İkinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye’ye göç etti. Baba tarafı önce İzmir’e, ardından Eskişehir’e ve en sonunda İpsala’ya yerleşti. Anne tarafı ise Bulgaristan Filibe’den İbriktepe civarına göç etti. Ailesi büyük acılarla Türkiye’ye gelmiş. Baba tarafından dedesi, hem Yunanistan hem Türkiye için askerlik yapmış, işkence görmüş ve tırnakları sökülmüştü. Babası memur olduğu için Türkiye’nin çeşitli yerlerinde yaşamış, 15 yıldır Edirne’de bulunuyor. Ankara Hukuk Fakültesi mezunu olan Ateş, avukatlık yapıyor ve 10 yıldır Trakya Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’nde Kamu Yönetimi, Maliye, İşletme, İktisat gibi bölümlerde hukuk dersleri veriyor. Ayrıca 9 yıl boyunca dershanecilik tecrübesi var. Memur suçları konusunda uzmanlaşmış ve bu alanda yüksek lisans yapmış, bir kitap yazmış. Hedefi, konuyla ilgili doktora yaparak yeni bir kitap daha yazmak.

Edirne’nin Sorunları ve Çözüm Önerileri

• Edirne’nin sorunları hakkında neler düşünüyorsunuz? Çözüm önerileriniz nelerdir?

Av. Barış Ateş: “Bir kentin yönetiminin, merkezi ve yerel idareler tarafından akıl temelinde yükseltilmesi gerektiğine inanıyorum. Duygular bizi bir yere kadar götürür, yanıltılabilir. Ancak aklın yolu birdir ve yanıltmaz. Edirne, Türkiye’de olduğu gibi akılla değil, duygularla yönetiliyor. Öncelikle eğitim seviyemizi yükseltmemiz gerekiyor; bu olmadan arzuladığımız sonuçlara ulaşamayız. Edirne’de merkezi ve yerel idareciler arasındaki iletişimsizlik ciddi sorunlar yaratıyor ve bu kabul edilemez bir durum. Vali, belediye başkanı, vali yardımcıları ve belediye meclis üyeleri, Edirne’nin yurttaşlarıdır. Edirne için bir şey yapacak isek, Edirne’de yaşayan ve bu şehre gönül verenlerin birlikte hareket etmesi gerekiyor. Trakya genelinde de görülen bir sorun, Roman vatandaşların toplumsal yaşama yeterince katılamaması. Eğer bu durumu düzeltmezsek, güvenlik konusundaki sıkıntılar devam edecek. Dezavantajlı mahallelerde yaşayan insanların sıklıkla suç işlediğini görüyoruz. Hırsızlık ve gasp gibi suçlar, toplum düzenini bozacak ciddi sorunlardır. İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Edirne Barosu, Edirne Belediyesi ve Edirne Valiliği gibi tüm kurumların bu konuda işbirliği yapması, merkezi idarenin de bu sorunu dikkate alarak çözümler üretmesi gerekiyor. Roman vatandaşlarımız bizim kardeşlerimizdir ve toplumsal yaşama kazandırmalıyız. Onlara yardım eli uzatarak beraber hareket etmeliyiz. Dilencilik yapanlar, camilerin önünde insanlara bir şeyler vermeye çalışanlar… Bu görüntüler Edirne’ye yakışmıyor ve bu sorunu çözmemiz şart.”

Tarihi Eserler ve Koruma

• Edirne’deki tarihi eserlerin, evlerin korunması ile ilgili neler yapılabilir?

Av. Barış Ateş: “Çok ciddi kaynaklara ihtiyaç var; sadece istemekle bu işler olmaz. Edirne merkezinin tam anlamıyla gün yüzüne çıkması için önemli miktarda para harcanması gerekiyor. Kaleiçi semtinin eski siluetine kavuşması için büyük kaynaklar gerekecek. Vatandaşlar, merkezi ve yerel idareler bir bütün olarak birlikte hareket etmek zorunda. Yönetim bir ekip işidir ve ekipteki görevlilerin niteliği de son derece önemlidir. Özellikle merkezi birim amirlerinin, işin ehli insanlardan seçilmesi gerekiyor. Sadece belediye başkanına, valiye veya bir partiye yakın olmak yeterli olmamalı. Ehil insanları göreve getirmeliyiz. Altyapı sorunlarımız da ciddi; şehrimiz yağmurla başa çıkmayı bilmiyor. Yağmur yağdığında kaos yaşıyoruz. Topraklarımızın var olabilmesi için atalarımız canlarını ve kanlarını akıttı. Milli bilincin canlanması ve Balkan Savaşlarının daha fazla bilinmesi için Edirne’ye büyük görevler düşüyor. Çanakkale Savaşlarını nasıl anıyorsak, Balkan Savaşlarını da ciddi organizasyonlarla anmalıyız. Balkan Savaşları, Edirne turizminin gelişmesi ve Balkan ülkeleriyle iletişim kurmak açısından önemlidir. Unutmayalım ki, bizim kültürümüzün bir parçası da Balkan ülkeleri ve onların vatandaşlarıdır. Balkan Savaşları ve Sarayiçi’ndeki Balkan Şehitliği’ni daha fazla ön plana çıkarmalıyız.”

Edirne Turizmi İçin Öneriler

• Edirne için, Edirne turizmi için daha başka neler yapılabilir?

Av. Barış Ateş: “Edirne için emek harcayan, canını dişine takan birçok insan var ama bunları yeterince tanımıyoruz ve gereken önemi vermiyoruz. Mehmet Şeref Aykut, bu şahsiyetlerden biri. Kendisi Misak-ı Milliyi Son Osmanlı Mebusan Meclisi’nde okuyan önemli bir değerimizdir. Ancak şehrimizde onun adına bir sokak ya da cadde görmüyoruz. Mehmet Şeref Aykut, Edirne’de Yeni Edirne gazetesini çıkartmış ve milli mücadeleyi desteklemiştir. Mustafa Kemal Atatürk, Edirne’ye geldiğinde onunla sohbet ederdi. Ayrıca, Edirne türkülerini de unutmamalıyız. Türkü evi projesi, nehir kenarlarında Arda boylarında kurulabilir. Hikayelerin kahramanlarının resimleri ve heykelleri, türkü evlerinde halka tanıtılabilir. Edirne’de sahip olduğu bilinmeyen birçok at var. Bu atlar ulaşımda kullanılabilir; atların çektiği minibüs projeleri şehrimize güzel bir hava katabilir. Edirne, Türkiye’de yaşanacak en rahat yerlerden biri. Bu kategoride ilk ona girmeliyiz. Şehrimizin insanları, Edirne’ye sahip çıkmalı ve kaynakları etkin kullanmalıdır. Edirne, hem yerel hem genel idare alanında akıllı bir yönetimle yönetilmelidir.”

Şeyh Bedreddin Heykeli Tartışması

• Şeyh Bedreddin heykelinin dikilmesi, marjinal grupların Edirne’de boy göstermesine yol açmaz mı?

Av. Barış Ateş: “Düşüncemiz net: Edirne’de siyasi bir sıkıntı değil, tarihimizin öne çıkmasını arzu ediyoruz. Şeyh Bedreddin, önemli bir hukuk ve din adamıdır. Onu, siyasi söylemleriyle değil, hukuk ve dini çalışmalarıyla öne çıkarmalıyız. Bu figürün siyasi açıdan suistimal edilmemesi için projeyi siyaset gündeminin dışında tutmalıyız. Edirne’de bir referandum yapılabilir; Edirne halkına, Şeyh Bedreddin heykelinin burada olmasını isteyip istemediklerini sorabiliriz. Yasaklamak bir çözüm değil; tarihin hiçbir döneminde bu bir çözüm olmamıştır. Kaleiçi’ndeki sorunlar da var. Öncelikle bu bölgeyi kamulaştırmak gerekiyor ve bunun için önemli kaynaklar lazım. İmar barışı düzenlemesinden sonra kazanım şartları devlet eliyle verilmiş olacak. Devletin aktaracağı kaynak bu iş için yeterli mi, sürdürülebilir mi, bu sorunun cevabını bulmalıyız. Edirne dünya kenti olacak ve bunun için büyük projeler gerçekleştireceğiz. Edirne’yi layık olduğu noktaya taşımak için kaynakları doğru kullanmak her şeyin başıdır. Yönetiminde talip olan kişiler, kaynakları doğru kullanamayacaklarsa, hangi siyasi partiden olurlarsa olsunlar, pırlanta dahi olsalar işe yaramazlar. Edirne çok değerli bir şehir; gün yüzünde olan birçok değeri var. Ancak bunları yeterince önemsemiyoruz. Ayrıca, gün yüzüne çıkmayı bekleyen birçok değerimiz de var. Edirne, doğru yöneticilerle güzel yerlere gelebilir. Çok büyük kaynaklara ihtiyaç yok; kaynakları etkin kullanmanın yöntemlerini bulmalıyız, yeter. Bu güce sahibiz. Fedakarlık, bu işin temelidir. Edirne’nin en küçük bireyinden en büyüğüne kadar fedakarlık ile her işin üstesinden gelebiliriz.”