Eyüp Aydın: “Edirne için yapılan bütün çalışmaların sorunsuz ve hayırlı olmasını diliyorum.”

0

Eyüp Aydın: “Edirne için yapılan bütün çalışmaların sorunsuz ve hayırlı olmasını diliyorum.”

  • Sizi tanıyabilirmiyiz

Eyüp Aydın: Aslen Trabzon Akçaabat doğumluyum. Uzun yıllar önce ailem Akçaabat’tan İstanbul’a göçmüşler. Çiftçilik yapmışlar, Şu anda da İstanbul’da faal bir hayvan çiftliğimiz var. Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Programları ve Öğretim Anabilim Dalı mezunuyum. 2 senedir de Eyüp Catering’in sahibiyim.  Daha önce Edirne’de çeşitli hazır yemek hizmeti veren yani firmalarında 7 yıl kadar çalıştım. Allah kısmet etti şimdi kendi firmamızda günlük 500 civarında kişiye gruplar halinde hazır tabldot (seçmesiz) yemek götürüp hizmet veriyoruz.

  • Gruplar halinde derken?

Eyüp Aydın: Gruplar halinde ibaremden şunu kast ettim, bizim yemek hizmeti verdiğimiz 70 – 80 kişilik işletmeler de var, 30 – 40 kişilik işletmeler de var bazı 2 kişilik ev veya işletmeler de var. Bunu kast ettim. Aylık anlaşma yaptığımız gruplara tabldot (seçmesiz yemek) hizmet veriyoruz.

  • İyi bir yemek nasıl olur. Veya nasıl olması gerekir?

Eyüp Aydın: Bunun bir ölçüsü yok. Hazır yemek sektöründe sadece yemeğin kaliteli olması yetmez, vereceğin hizmet de önemli. Yemeğin saatinde gitmesi ve sıcak olması, servis personelinin giyimi kuşamı, kibarlığı gibi faktörler de önemlidir. Yemekte yörelere göre değişkenlik gösteren damak tatları vardır.  Kişilerin damak tatlarında kültürel, coğrafî, sosyoekonomik unsurların yanında bireylerin genetiğinin de bir hayli etkili olduğu gerçektir. İyi yemek yapmak için önce yemeğe sevginizi katmanız gerekir, temizlik kurallarına dikkat edilmesi birinci unsurdur. İkinci unsur yemek ustasının mahareti ve kullanılan malzemenin kalitesidir. Her yemeğin malzemesini kıvamında kullanıp ağır ateşte pişirince güzel olur. Örneğin, Kuru baklagilleri pişirmeden iyice yıkayın bir gece önceden suda bekletin, ıslatma suyunu dökün, yeni su ilave edip pişirin. Pişirme suyunu dökmeyin.

  • Uzun yıllardır Edirne’de yaşıyorsunuz. Bize yaşamsal olarak Edirne’yi değerlendirirmisiniz?

Eyüp Aydın: Edirne öncelikle Osmanlıya 92 başkentlik yapmış bir medeniyetler şehridir. Örneğin sabah ezanı iki kız bardan çıkıp sallana sallana evine gider, iki kız da evinden çıkıp sabah namazı için camiye gider. Onlar da bir birine karışmaz, onlara da kimse karışmaz. Herkes kendi inancını, kendi dünyasını dilediği gibi yaşayabilir.

Edirne’nin turizm anlamında bir değerdir ve bu değerin iyi korunması gerekiyor. Gerek Valilik gerekse Belediye iş birliği ve eli ile kentte yatırımların hızla devam ettiğini görüyorum.

Kentte en büyük sorunun otopark. Bunu aşmak için belediye ile ortak çalışmalar yürütülüyor. Edirne’ye çok sayıda yerli ve yabancı turist geliyor. Ancak gelen turistlerin büyük bir bölümü günübirlik geliyor. Asıl konaklamalı turizm için çalışma yapması lazım. Bunun içinde yeni bir takım müzeler, insanların ilgisini çekecek şeyler oluşturulması lazım. Ancak konaklama konusunda en büyük sıkıntı otopark sorunu. Bunu da aşmak için gereken çalışmaları yapılasını bekliyoruz.

Selimiye çevre düzenlemesi çalışmaları dâhilinde yan kısımda bulunan otoparkın kapatıldı, o alanın da çevre düzenlemesi içinde kaldı. O alanı gezmeye gelecek insanların en büyük sorunu otopark olacak ve bunun için yıkılan ve birçok tartışmaya da zemin hazırlayan Gazi Orta okuluydu. Oraya küçük ve büyük araçlarında park edeceği güzel bir otopark yapılacağından bilgim var. Gelen insanların beklerken oturabileceği rahat bir kafeterya yapacağız. Selimiye’nin ihtiyacını yapılacak olan otoparkla karşılanacağını umuyorum.

Kentteki otopark sorununu çözmek için alternatif arayışlarında sürmesi gerekiyor. Belediyemizin de imkanları dahilinde elinden gelen her şeyi yapmaya çalıştığı kanaatindeyim. Örneğin Selimiye Cami çevresinde ki otopark ihtiyacını valilik karşılamış ne olacak. Önemli olan bu ihtiyacı karşılamak. Geçtiğimiz yıllarda gurbetçi sezonunda patladık. Gurbetçiler geliyor “otopark yok durmadık” diyorlar. Edirne Belediyesi ile Valiliğin birlikte çalışması önemli zaten. Önemli olan bir şeyler yapılması, kimin veya hangi kurumun yaptığı önemli değil.

Edirne’de çevre düzenlemesi ve alt yapı sorunu çözmek sıkıntılı. Edirne’de Tarih 8 bin yıl gerilere kadar gidiyor. Hangi seviyede kalacağınız önemli. Ne kadar geriye giderseniz alt seviyelere kadar ulaşırsınız. Selimiye’de bundan ayrı değil. Biraz geri gidersek Bizans çıkar. Daha da geri gidersek roma çıkar. Ama insanların yaşamsal ihtiyaçlarını da dikkate alarak çalışmaların yapıldığını görüyorum. Mutlu oluyorum.

Edirne’ye gelen Bulgar turistlerin kente bir katma değer sağlıyor ancak Yunanlıların Bulgar turistler kadar çok gelmemesinin bazı nedenleri var. Yunanlıların da gelmesi için Pazarkule sınır kapısının genişletilme çalışmaları yapılıyor.

Çevre ve Şehircik Bakanlığı’nın desteği ile 3 Nehir 1 Şehir projesi başladı ve bu kapsamda nehir üzerine bir bent kurarak buradan enerji elde edeceği öğrendik. Umutla yapılmasını bekliyorum. Edirne’de hep turizm müzelerden bahsediyoruz. Bunların hepsini alın terazinin bir kefesine koyun. Diğer bir yarısına da bu 3 nehir 1 şehir projesini koyun. Çok iddialı bir şey söyleyeyim. 3 nehir 1 şehir hepsini bastırır.

Nehir üzerinde yapılacak olan bent sisteminden elde edilecek elektrikle ne kadar fakir fukara varsa hepsine katkı sağlanacağı açıklanmıştı, geliri Edirne’de ne kadar fakir fukara veya okumak isteyip de okuyamayan ne kadar genç kız varsa onlar için imkân sağlanacak. Edirne için yapılan bütün çalışmaların sorunsuz ve hayırlı olmasını diliyorum.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir