16. yy Osmanlı kayıtlarında TÜRKMEN olarak adı geçen kendini Kürt sanan bazı Aşiretler :
Barzani Aşireti
Hörmekli Aşireti
Karaballı Aşireti
Pınarlı Aşireti
Kubatlı Aşireti
Deli budak oymağı Aşireti
Kara güne Aşireti
Şeyhbizin Aşireti
Şarran Aşireti
Aygut oymağı Aşireti
Çemişgezeklü Aşireti
Kureyşan Aşireti
Beskan Aşireti
Milli aşireti Aşireti
Modanlı Aşireti
Burukan Aşireti
Şavak Aşireti
Abbasan Aşireti
Ağuçan Aşireti
Bekiran Aşireti
Zerikan Aşireti
Karakeçili aşireti
Avşarlar Aşireti
Begdili Aşireti
Hınıslu Aşireti
Küresinliler Aşireti
Lekler Aşireti
Batıkan Aşireti
Herkiler Aşireti
Kılıçlı Aşireti
Mukriler Aşireti
Türkan Aşireti
Şadıllı Aşireti
Çapanoğlu Aşireti
Ertuşiler Aşireti
Rişvanlar Aşireti
Brukan Aşireti
Babat Aşireti
Dersimli Aşireti
Karaçoban Aşireti
Tanas aşireti Aşireti
İzzeddinliler Aşireti
Osmanlı arşivlerinde Türkmen olarak kaydı bulunan bir çok Türkmen aşiret etnik coğrafya etkisinde kalarak kendini kürt sanıyor.
Acı ama maalesef gerçek budur. “Kürtleşen Türkmen Aşiretleri” kitabını okumanızı tavsiye ederiz.
Tarihçi Halaçoğlu’na göre bu aşiretlerin hepsi Türk.
“Tengri/ Kam Şaman Araştırmaları” sayfasından alınmıştır.

Sınır Ötesi Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

1 thought on “Kendini Kürt Sanan Bazı Aşiretler

  1. Sınır Ötesi Gazetesi’nde yayımlanan “Kendini Kürt Sanan Bazı Aşiretler” başlıklı makale, Osmanlı arşiv kayıtlarına dayanarak, tarihsel kimliklerin zamanla nasıl değişebileceğini ve bu değişimlerin günümüzdeki etnik kimlik algılarına nasıl yansıdığını ele alıyor. Makale, 16. yüzyıl Osmanlı kayıtlarında Türkmen olarak geçen bazı aşiretlerin, çeşitli sosyo-politik ve kültürel etkileşimler sonucunda zamanla Kürt kimliği benimsediğini iddia ediyor.​

    Bu tür tarihsel analizler, kimliklerin sabit değil, zamanla değişebilen ve çeşitli faktörlerden etkilenen sosyal yapılar olduğunu gösteriyor. Ancak, etnik kimliklerin belirlenmesinde sadece tarihsel kayıtlar değil, bireylerin ve toplulukların kendi aidiyet hisleri ve kültürel pratikleri de önemli rol oynar.​

    Bu nedenle, tarihsel belgeler ışığında yapılan bu tür çalışmalar, kimliklerin evrimini anlamak için değerli olsa da, günümüzdeki etnik kimlik algılarını değerlendirirken bireylerin kendi tanımlamalarına ve deneyimlerine de saygı göstermek önemlidir.​

    Sonuç olarak, bu makale, tarihsel kimliklerin nasıl şekillendiğini ve zamanla nasıl dönüşebileceğini anlamak için önemli bir kaynak sunuyor. Ancak, günümüzdeki kimlik tartışmalarında, tarihsel belgelerin yanı sıra bireylerin ve toplulukların kendi deneyimlerinin ve aidiyet hislerinin de dikkate alınması gerektiğini unutmamak gerekir.

Cengiz Gültekin için bir cevap yazınCevabı iptal et

Sınır Ötesi Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin