Rasim Özgün: “3 Nehir 1 Şehir projemiz ile Edirne’ye yeni bir vizyon kazandıracağız”
Rasim Özgün: “3 Nehir 1 Şehir projemiz ile Edirne’ye yeni bir vizyon kazandıracağız”
- Rasim Bey, AK Parti Edirne İl Yönetimi’nin önemli simalarından birisiniz ve yıllardır hem partinize hem Edirne’ye hizmet ediyorsunuz. Bir buçuk yıl evvel sizinle bir röportaj gerçekleştirmiş ve Edirne’nin sorunlarını konuşmuştuk. Değişen bir şey var mı diye soralım. Edirne’de iyiye giden ya da kötüye giden ne oldu?
Rasim Özgün: sizin de söylediğiniz gibi yıllardır Ak Parti İl Yönetimlerinde görev alıyorum. Bu vesileyle beni il yönetimlerine layık gören il başkanlarımıza teşekkür ediyorum. İnsanların teveccühlerini ve saygılarını kazanmak benim için çok mühimdir. Hayatım boyunca milliyetçi-muhafazakâr ve demokrat çizgide oldum. Gücüm yettiğince inancımın bana verdiği güçle Edirne için çalışmalarımı sürdürüyorum.
Siyasete Milli Selamet Partisi Gençlik Kollarında başlamak nasip oldu. O gün, bu gündür aynı çizgide siyasi mücadeleme devam ediyorum. Ak Parti 7. Olağan Edirne İl Kongresinde, İl Başkanımız Sayın Belgin İba’nın takdirleri ile yönetim kurulunda yer alarak, şu an Teşkilatlardan Sorumlu İl Başkan Yardımcısı olarak siyasi birikimimi ve tecrübelerimi paylaşmaya devam ediyorum.
Ak Parti 19 yıldır iktidardayız ve asla şımarmadık. Tam tersi vatandaşlarımıza karşı sorumluluklarımız arttı. Öncelikle biz teşkilatlarımızın hepsine; tavandan tabana bir aile bağı kurmaya çalışıyoruz. Bu arada fikir olarak bize yakın olmayanlara da partimizi tanıtarak aramıza davet ediyoruz. Bunun çok faydalı olduğuna da inanıyoruz.
Sorunuza dönecek olursak; Edirne’de birçok sıkıntı aynen devam ediyor. Öncelikle iş bulma konusunda sıkıntılıyız. Edirne’de iş sahası yok denecek kadar az. Bunun üzerine yaklaşık 1,5 yıldır pandemi bütün memlekete olduğu gibi Edirne’de de etkisini gösterdi. Zaten çalışma alanlarımız dar ve hizmet sektöründe çalışanlar da iş yerlerinin çoğu kapalı olduğu için büyük sıkıntılar yaşadılar. Biz elimizden geldiğince vatandaşımızın dertlerine derman olmaya çalışıyoruz fakat bir yere kadar pandemi, şehrimizi fazlasıyla etkiledi diyebilirim.
- Daha evvel içerisinde bulunduğunuz milli görüş çizgisi bugün Millet İttifakı ile birlikte hareket ediyor. Bu konuda ne söylemek istiyorsunuz?
Rasim Özgün: Öncelikle Ak Parti kurulduğu günden beri partimize hizmet veriyor olmanın haklı gururu içerisindeyim. Merhum Necmettin Erbakan milli görüş çizgisini ortaya koymuş ve önemli çalışmalar yapmıştır. Biz biliyoruz ki, milli görüş taassup ya da bağnazlık değildir. Milli Görüş insanı yaşat ki devlet yaşasın felsefesi ile hareket ederek özellikle kendi öz kaynaklarını kullanarak, kendi insanının refah seviyesini en üst düzeye çıkarmak aynı zamanda devlet yönetimini de dışa bağlılıktan kurtararak, kendi gücü ile yönetme anlayışıdır. Buradan hareket ile söz konusu vatan ise gerisi teferruattır diyebilen siyasi kadrolar ile ittifak yaparak devletin ve milletin bekası için Cumhur İttifakı olarak mücadele vermekteyiz. Bazı siyasi partiler kendilerini milli görüş diye sıfatlandırsalar da yaptıkları ittifaklara bakınca ne olduklarını anlamak pek de zor değil. Yılan ile aynı çuvala girilmez diye bir söz vardır Millet İttifakının içinde yer alanlara bu değerlendirme çerçevesinde bakabiliriz. Tabi ki takdir onlarındır.
Öncellikle şunu görmek lazım, milliyetçi-muhafazakâr insanları da böl, parçala – yönet oyunları ile birbirine düşürdüler. Nasıl zamanında insanları etnik farklılıklar, mezhepsel farklılıklar üzerinden birbirine kırdırttılar ise aynı şeyi yapmaya çalışıyorlar. Millet İttifakına dâhil olan arkadaşlarımız da maalesef meselelere çok yüzeysel bakıyorlar. Uyanık olmak lazım, artık bu oyunlara kanmamak lazım.
Şunu görmeli ki, millet ittifakında emperyalist güçlerin desteklediği bir yapı var. Bu yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı ve bu ittifakın içerisinde yer almış insanlarımız gün geçtikçe, oyun ortaya çıktıkça mevcut partilerinden kopuyorlar. Biz “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır” diyor ve insanlarımızı cumhur ittifakına davet ediyoruz. 2023 yılında, Türkiye’nin 100. Yılında çok güçlü bir ülke olması için tek bir çatı altında toplanmak zorundayız. Kuklaya değil, kuklacıya bakalım, birbirimizi yemeyelim.
- Edirne’nin sorunlarıyla ilgili neler söylemek istersiniz?
Rasim Özgün: Maalesef sizinle son röportaj yaptığımızdan beri mahalli işler manasında neredeyse hiçbir şey değişmedi. Belediyecilik hizmetleri hala çok kötü durumda… Ancak birtakım gelişmeler de olmadı diyemem. Sayın Ak Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal’ın da ciddi uğraşlarıyla İller Bankasından kredi imkânları sağlandı ve altyapı-kanalizasyon sistemlerinin oluşturulması için imkân sağlandı. İmkân sağlandı fakat iş belediyeye bırakıldıktan sonra maalesef işi ehline vermediklerini ve beceremediklerini gördük. Kazılan yerler, yapılan işler… Her şey fiyasko ve hiçbir şey tam yapılmıyor. Edirne’ye en az 50 yıllık bir yatırım gerekiyor ama maalesef kazdıkları yeri kapatmaktan bile acizler. 50 yıl sonra nüfusun ne kadar artacağını düşünmeli ve buna göre hareket edilmeli. Belediye 3-5 yıllık plan yapmaktan bile aciz iken 50 yıl sonrasını görmesi imkânsız. Zaten iller bankasından alınmış krediler ve müteahhitlere yaptırılan hesapsız işler nedeniyle Edirne’miz vadeli borçları ile geleceğini ipotek etmiş durumda. En önemlisi bu kredi ile yapılan işler kalitesiz yapılıyor. Neresinden tutarsanız elinizde kalır, anlayacağınız.
Biz Ak Parti olarak bu süreçte yine araya girdik ve İller Bankası tekrar kredi vermeyi kabul ettirdik. Bu sefer Ankara’dan İller Bankası’nın teknik elemanları gelerek yapılan işleri devamlı kontrol edecek ve inşallah bu kez çalışmalar doğru yapılacak. Böylelikle altyapının gereği gibi yapılacağını düşünüyoruz. Biz burada Belediyenin CHP li olmasını değil yapılması gereken işlerin yapılmaması ve yapılacak olan işlerin de gecikmesini ve yanlış yapılmasını eleştiriyoruz. Neticede partili partisiz insanımız bu durumdan etkileniyor, emek israfı ve zayiatı oluyor. Belediye CHP’li olabilir ama Edirne halkına hizmet ediyor. Biz insana hizmet olduğu için elimizden geldiğince desteklemeye çalışıyoruz. Ak Partili Belediye Meclis üyelerimiz de aynı mantıkla hareket ediyor. Eğer vatandaşın menfaatlerine uygunsa CHP istiyor diye hemen yok deyip hayır oyu vermiyoruz. Şehrimizin ve insanımızın faydasına olan kararlara evet, zararına olan kararlara hayır diyoruz. Bizim hizmet ve muhalefet anlayışımız budur.
Geçen haftalarda sayın il başkanımızın da açıklamış olduğu yıllardan beri sorun haline gelen Selimiye Meydanı projesi vardı, işte orası da Sayın Cumhurbaşkanımızın gösterdiği hassasiyet ve verdiği emir ile Çevre Şehircilik bakanlığımız ve Sayın Belediye Başkanımız Recep GÜRKAN ile yapılan görüşme sonucu varılan mutabakatla bu yılsonuna kadar Bakanlığımız tarafından yapılacaktır. Burada anlatmak istediğimiz şudur, biz AK PARTİ iktidarı olarak mesele insana hizmet etmek olunca Parti ayrımı gözetmeksizin yardım ve desteğe her zaman varız. Yaptık, Yapıyoruz ve Yapacağız.
Bizim felsefemiz İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN anlayışıdır.
- 3 Nehir 1 Şehir projesi hakkında biraz bilgi verebilirmisiniz?
Rasim Özgün: 3 Nehir 1 Şehir Projesi’nde “Meriç Nehrimizin kenarında bir proje gerçekleştiriyoruz. 3 Nehir 1 Şehir projemizin ismi. Tüm kamu kurumlarının içinde bulunduğu ortak bir proje yürütüyoruz. Bu proje kapsamında Meriç Nehri güzergahı içerisindeki tam 30 km bisiklet yolunun içinde barındırıldığı, Meriç Nehrinin hem sağında hem solunda yürüyüş ve bisiklet yolunun olduğu ekolojik dengeye zarar vermemek adına, 3 tane ekolojik köprümüzün olduğu ki; oradaki doğal hayatın korunması için çok önemli, içinde tüm vatandaşlarımızın, Edirne’ye gelen 5 buçuk milyon ziyaretçimizin gezebileceği, tarihi eserlerimize sahip çıkacağımız bir çevre düzenlemesi, bir millet bahçesi projesini Edirne’mize kazandırıyoruz. Bu kapsamda yaklaşık 100 bin metre karelik alan üzerinde 7 gün 24 saat yaşayabilecek ve Edirne halkımızın, Edirne’ye gelen vatandaşlarımızın tüm ihtiyaçlarını karşılayacak çok önemli bir projeyi yürütüyoruz. Bakanlığımız Toplu Konut İdaresi Başkanlığı eliyle bu projeyi inşa edecek. Yaklaşık 50 milyon lira yatırım bedelli bu projeyi bu yıl içerisinde başlayıp 2022 yılı içerisinde de Edirne’mize ülkemize kazandırmış olacağız. Bu projenin diğer bir kısmı da valiliğimizin yürüteceği ve nehirden elde edeceğimiz, Arşimet tribünleri ile yapılacak barajla yeşil enerji elde edeceğiz. Bu kapsamda yaklaşık 5 bin hanenin elektrik ihtiyacını karşılayabilecek bir projeyi de Valiliğimiz, İl Özel İdaremiz bünyesinde yapacak ve Edirne’mize kazandıracak.Yine aynı projenin içesinde Meriç nehrinde sandallarla gezinti,kano ve kürek yarışlarının yapılması gibi etkinlikler de olacak. Hem çevreyi koruyacak hem Edirne’mizin tarihi, doğal güzelliğine değer katacak bir projeyi Edirne’mize kazandırmış olacağız.
Meriç’in kirliliğine sebep olan atık su arıtma problemi bilinen bir gerçek. Bu kapsamda İller Bankası Genel Müdürlüğümüz, belediyemizle birlikte bir proje yürütüyor. Finansmanını İller Bankası Genel Müdürlüğümüzün sağladığı proje yüzde 70 seviyesine geldi. İnşallah bu yılsonu itibariyle hizmete açacağız. 82 Milyon TL yatırım bedeli olan 2033 yılına kadar 216 bin kişiye hizmet verecek projemizi tamamlamış olacağız. Edirne’nin tamamının atık sularını arıtarak Meriç Nehri’ndeki kirliliğe de bu anlamda son vermiş olacağız.
Edirne’deki tarihi güzellikleri de gün yüzüne çıkartacak projelerimiz var. Çevre şehircilik Bakanımız Sayın Murat KURUM açıklamıştı, Karanfiloğlu caddesinin düzenlenmesi ve Kaleiçi’ndeki Tarihi Konak ve Binaların tespit edilerek önemli bir kısmının TOKİ Başkanlığı eliyle restore edilip turizme kazandırılması gibi projeler.
Birde Edirne’ye yapılan bazı yatırımları aktarayım isterseniz.
Bakınız Ak Parti iktidara gelmeden önce Devlet hastanesi yetersiz dar bir alan içerisinde hizmet vermeye çalışıyordu, doktor sayısı az idi dolayısıyla vatandaşa kaliteli hizmet verilemiyordu yani erken gelen muayene olabiliyor biraz geç gelen maalesef geriye dönüyordu, filim emar çekilmek için haftalar hatta aylar sonrasına gün veriliyordu. Bu günkü durum ortada, anlatmaya gerek yok çünkü vatandaşımız görüyor ve yaşıyor.
Adliye aynı şekilde ek binalarda, daracık alanlarda, farklı yerlerde dava takip etmek zorunda kalıyorduk. Şimdi Adliye sarayının yapılmasıyla Çalışanlar da, vatandaşlarımız da rahat bir ortamda görevlerini yapıyor, davalarını takip edebiliyor.
Tapu Kadastro, Çevre şehircilik il müdürlüğü, Tarım il müdürlüğü, Sağlık müdürlüğü, Millî eğitim müdürlüğü, Kültür müdürlüğü, Çalışma müdürlüğü, Emniyet müdürlüğü. Kısaca Devlet daireleri hepsi birer Vizyon projeler olarak ferah ortamlara kavuştu, Hizmet kalitesi arttı, bunu kimse inkâr edemez. Sosyal politikalar la da hiç bir vatandaşımız aç ve açıkta değildir, bu durum Devletin ekonomik durumu arttıkça vatandaşın refah seviyesine yansıyor ve yansıyacak.
Bazıları yapılan yatırımları itibarsızlaştırma algısı oluşturmaya çalışsa da nafile, vatandaşımız her şeyi görüyor ve biliyor. Yani Güneş Balçıkla sıvanmıyor.
Anlamak istemeyenlere şunu söyleyebilirim, Yaklaşık 20 yıldır Dünyadaki ağır krizlere rağmen, iyi bir yönetim sayesinde kötüyü yaşamadılar, krizleri en hafif şekilde atlattık, iyiyi güzeli gördüler bu durum onlar için normal hâle geldi, hal böyle olunca da daha iyiyi arar oldular, İnşallah her geçen sene daha iyiye kavuşacağız. Yeter ki vatandaşımız Ak Parti’ye güvenmeye ve Destek vermeye devam etsinler.
HER ŞEY EDİRNE İÇİN, HER ŞEY İNSANIMIZ İÇİN
Sınır Ötesi Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.