Mehmet Ali İpek: “Önce biz doğru olmalıyız, sonra karşı taraftan doğruluk beklemeliyiz.”


Mehmet Ali İpek: “Önce biz doğru olmalıyız, sonra karşı taraftan doğruluk beklemeliyiz.”
- Kendinizi Tanıtır mısınız?
Mehmet Ali İpek: 1968 Edirne doğumluyum. İlkokul ve ortaokulu okuduktan sonra Roma Pastahanesinde çırak olarak çalışmaya başladım. Köfteci çıraklığı, aşçı çıraklığı yaptıktan sonra askere gittim. Sarıcapaşa mahallesinde, çok küçük bir dükkânda ilk işyerimi açtım.
- Edirne’yi kısaca değerlendirmenizi rica ediyoruz.
Mehmet Ali İpek: Edirneliler olarak biz bize yeteriz ama dışarıdan gelen misafirlerimize de kapımız açık. Ustalarımdan şunu öğrendim. Önce biz doğru olmalıyız, sonra karşı taraftan doğruluk beklemeliyiz. Ben de bu düsturu göz önünde bulundurarak, Edirnelilere bir esnaf olarak hizmet etmeye çalışıyoruz. Param yok, karnımı doyur diyen kimseyi geri çevirmedim, yine çevirmem. Ayrıca Edirne turizmine de katkımız var. Çünkü dışarıdan gelen misafirler de bizi tercih ediyor. Yeni yerimizi öğrenenler hemen dükkânımızı ziyaret ediyorlar. Biz de bundan ötürü çok mutluyuz. Edirne’de her kesimden, her mahalleden, her sosyal statüden, her siyasi partiden insana hizmet vermeye çalışıyoruz.
İki yıldır festivallerimizi düzenleyemiyoruz. Kakava şenlikleri, Kırkpınar etkinlikleri, bando festivali, ciğer festivali yapılamadı. Umuyorum ki pandemi döneminden sonra çok daha şenlikli bir şekilde bu etkinlikleri tekrar yaparız. Edirne’yi festivaller şehri olarak tanıtmalıyız.
- İyi bir köfte nasıl olur?
Sizi de tanıyabilir miyiz?
Birkan İpek: 1995 Edirne doğumluyum. Makedonya Üsküp’te okudum. Siyasal Bilimler Fakültesinden mezun olduktan sonra babamı tekrar Çınaraltı markasını yaratmak noktasında ikna ettim ve bu markayı başka bir yerde tekrar var ettik. İnşallah biz de Edirne’ye ve turizmine hizmet edeceğiz elimizden geldiğince.